1 Eylül 2007 Cumartesi

Sosyal Politika Ders Notları

ÜNİTE 1

Sosyal Politika Bilim Dalı
Sosyal Politika bilim dalını neden tanımlamak gerekir?
Sosyal Politika bilim dalını tanımlamak neden güçtür?
• Sosyal Politika ile çevresindeki başka sosyal bilim dalları arasındaki konu ve yaklaşım farklılıklarını iyi kavrayabilmek için, bu bilim dalını önce tanımlamak gerekir.
• Sosyal Politika, sosyal nitelikli politikaları konu alır. Sosyal ve politika sözcüklerinin sözlüklerdeki anlamları Sosyal Politika bilim dalını doğru olarak ifade edebilmede yetersiz kalır.
• Ayrıca, Sosyal Politika bilim dalının tanımını oluşturan kavramların anlamları, tarihsel bir süreç içinde sürekli ve köklü biçimde değişmiştir. Bu bilim dalının niteliklerini eksiksiz olarak yansıtabilecek, her dönemde geçerli bir tanım yapabilmek bu nedenle güçtür.
“Devletler ilk kez nerede, hangi dönemde ve çerçevede sosyal nitelikli politikalar izlemeye başlamıştır?”
• Devletler; 18. yüzyıl sonlarında önce İngiltere’de, daha sonra da Batı Avrupa ülkelerinde yaşanılan Sanayi Devrimi’nin kendine özgü ortam ve koşulları altında, sosyal nitelikli politikalar izlemeye başlamışlardır.
• Devletlerin sosyal nitelikli politikalar izlemeye başladığı dönemlerde Sosyal Politika, Sanayi Devrimi ile birlikte doğan ve giderek çoğalan işçi kesiminin iş ilişkileri ve yaşamında korunmasını öngören ilkeler, kamusal kararlar ve uygulamalar çerçevesinde algılanmıştır.
Sosyal politikaların kapsamı ve konuları günümüze dek süregelen dönem içinde hangi nedenlerle, nasıl değişmiştir?
• Özellikle yakın geçmişimizde teknolojik, demografik, hukuki, toplumsal, siyasal alanlarda yaşanan pek çok olay ve oluşum, izlenilen sosyal politikaların kapsam ve konularına daha önceki dönemlere göre çok daha farklı boyutlar kazandırmıştır.
• işçi statüsü altında çalışanların yanısıra, hızla gelişen hizmet ve kamu kesimlerinde bağımlı statüler altında çalışanlar ile ekonomik yönden güçsüz ve bir iş bulup çalışabilme olanakları toplumun başka bireylerine göre daha sınırlı olan ya da bu olanaktan tümüyle yoksun bulunan kesimler de bu politikaların kapsamı içinde yer almışlardır.
• Sosyal politikaların kapsamındaki sürekli genişleme, konularının da zamanla çoğalmasına yol açmıştır.
Sosyal politikaların konuları; iş ilişkileri ve yaşamı ile sınırlı olmaktan çıkıp, toplumdaki tüm bireylerin yaşamları boyunca ve hatta öldükten sonra bile sorumluluklarını üstlenen bir çeşitlilik kazanmıştır.
Sosyal Politika bilim dalı nasıl tanımlanabilir?
• Sosyal Politika; toplumun bağımlı çalışan, ekonomik yönden güçsüz ve özel olarak esirgenmesi gereken kesimlerinin korunmalarını öngören politikaları konu alan bir sosyal bilim dalı olarak tanımlanabilir.
• Sosyal Politika’yı, bireylerin gerek iş ve gerekse toplumsal yaşamları içinde karşılaştıkları ya da karşılaşabilecekleri tüm olumsuzluklara karşı korunup, gerektiğinde ise bakılıp, gözetilmelerini öngören politikaları üreten, sorgulayan ve uygulayan sosyal bilim dalı olarak da tanımlayabiliriz.
Sosyal Politika bilim dalı ile kurulu siyasal ve ekonomik düzen arasında bir ilişkisi kurulabilir mi?
Bu bilim dalının akademik temelleri ne zaman, kimler tarafından, hangi ülkede atılmıştır?
• Sosyal Politika bir ülkenin salt ekonomik düzenine,gelişmişlik düzeyine ya da yönetim biçimi doğrudan bağlı bir bilim dalı olarak irdelenemez.
• Sosyal Politika bilim dalının akademik temelleri Alman bilim adamları tarafından Almanya’da, 19. yüzyıl’ın sonlarında atılmıştır.
• Sosyal Politika göreli olarak genç bir disiplindir. Bilimsel rüştünü kanıtlayıncaya dek konuları, kendisinden daha önce doğup, gelişmiş başka sosyal bilim dalları kapsamında görülüp, irdelenmiştir.
Bu bilim dalını ifade eden Sosyal Politika adı, özellikle Avrupa ülkelerinde benimsenerek, bilimsel literatüre yerleşmiştir.
Sosyal Politika bilim dalına önem kazandıran özellikleri nelerdir?
• Sosyal Politika, konu aldığı politikaların kapsamında bulunan kesimlerin salt sayısal çoklukları nedeniyle değil, nitelikleri nedeniyle de önem taşır.
• Sosyal devlet ilkesi; herkese, içinde yaşamakta olduğu toplumun olanaklarına uygun bir yaşam düzeyini sağlamakla kendini görevli bilen devlet anlayışını ifade eder. Toplumdaki bireylerin hiçbir ayrım gözetmeksizin ekonomik ve sosyal tüm haklara sahip kılınmalarını, bu hakları özgürce kullanabilmelerini hukuken güvence altına almakla kendini yükümlü gören devlet hukuk devleti ilkesini benimsemiş sayılır.
• izlenilen sosyal politikaların gelişmişlik düzeyi, bir devletin sosyal devlet ilkesini benimsemiş olmasının da bir ölçütü olarak gösterilebilir.

ÜNİTE 2
Sosyal Politika ile Sosyal Politika'ya Yakın Bilim Dalları Arasındaki Yaklaşım Farklılıkları
Sosyal politikalar hangi kurum ve kuruluşlarca taşınır?
• Sosyal Politika, sosyal nitelikli kamusal politikaları konu alan bir sosyal bilim dalıdır. Bu nedenle başka kamusal niteliği olan politikalar gibi devlet eli ve denetimi altında sürdürülür.
• Yerel yönetimler ile kar amacı gütmeyen gönüllü kuruluşların izleyecekleri sosyal içerikli politikalar,sosyal politikaları destekleyerek, güçlendirir.
Sosyal politikalar ulusal ve uluslararası bağlamda neden ve nasıl ayrımlaştırılabilir?
• Bir ülkenin ekonomik, sosyal, yönetsel ve kültürel koşulları, o ülkede izlenilen sosyal politikalara ulusal bir kimlik kazandırır.
• Yönetim biçimi, ekonomik gelişmişlik düzeyi ve düzeni ne olursa olsun her ülkenin izlediği kendine özgü sosyal politikaları vardır.
• Sosyal politikaların uluslararası kaynakları, günümüzde ulusal sosyal politikaları büyük ölçüde yönlendirip, biçimlendirmektedir.
Sosyal politikalarla ulaşılmak istenilen hedeflere, nasıl varılabilir?
• Sosyal politikalarla varılmak istenilen hedeflere ancak, sosyal planlama, hukuk normları, bu bilim dalına özgü sistemler, teknikler, bu amaçla yapılandırılan çeşitli kurum ve kuruluşlar aracılığıyla ulaşılabilir.
Sosyal politikalar hangi kaynaklardan finanse edilir?
• Sosyal politikalar, ağırlıklı olarak devlet bütçesinden ayrılan paylarla finanse edilir.
• Başta yerel yönetimlerin bütçeleri olmak üzere, parasal nitelikli yaptırımlar, belirli bir amaca ayrılmış özel vergiler, harçlar, şans oyunlarının gelirleri, bağışlar, uluslararası kuruluşlardan alınan çeşitli yardımlar da sosyal politikaların kaynakları arasında yer alır.
Sosyal Politika ile Ekonomi, Hukuk, Endüstri ilişkileri ve insan Kaynakları Yönetimi disiplinleri arasında nasıl bir benzerlik ve hangi farklılıklar bulunur?
• Sosyal Politika sosyal bir bilim dalıdır. Bu nedenle de konusu insan, bir başka deyişle toplum olan başka sosyal bilim dalları ile aynı sistematik içinde yer alır. Sosyal Politika, konu aldığı politikaların kamusal niteliği nedeniyle, yine kamusal nitelikli politikaları konu alan başka sosyal bilim dalları ile de benzeşir. Ayrıca, aynı ya da benzer konuları olması
yüzünden bu bilim dalının bazı sosyal bilim dalları ile özel bir yakınlığı da vardır. Kapsamında bulunan konulara, kendine özgü yöntemlerle yaklaşırken, komşu bilim dallarının bilgi ve verilerinden büyük ölçüde yararlanır.
• Ancak, bu bilim dallarının konuları ve yaklaşımları arasında önemli farklılıklar vardır. Bu nedenle de, Sosyal Politika ile bu bilim dalının çevresinde bulanan sosyal bilim dalları arasındaki yakınlık, Sosyal Politika’nın akademik yetkinliğini kanıtlamış, bağımsız bir sosyal bilim dalı olma özelliğini ortadan kaldırmaz.
• Ekonomi’nin konusu, ekonomik nitelikli olaylar ve oluşumlardır. Ekonomi bilminin alt dallarından birisi olan Ekonomi Politikası, ekonomik nitelikli belirli bir hedefe ulaşabilmek doğrultusunda alınabilecek kamusal politikaları, bir başkası olan Çalışma Ekonomisi ise spesifik olarak işgücünü bir üretim faktörü olarak ele alarak inceler.
• Hukuk kurallarını konu alan Hukuk Bilimi, Sosyal Politika’nın yarattığı ilkelerin hukuki düzenlemeler aracılığı ile uygulamaya konulabilmesi doğrultusunda bir araç niteliği taşır.
• Endüstri ilişkileri, ya da Endüstriyel ilişkiler, örgütlü iş gören ve işveren ile devlet arasındaki ilişkileri bir sistem bütünlüğü içinde irdeleyen bir disiplindir.
• Bir işletmede çalışanların tümü, o işletmenin insan kaynağını oluşturur. İnsan Kaynakları Yönetimi, bu kaynağın işletmenin stratejik hedefleri doğrultusunda en etkili ve verimli biçimde nasıl değerlendirileceğini ele alarak inceler. Bu çerçevede insan Kaynakları Yönetimi disiplini; işletmenin gereksinim duyduğu işgücünün sağlanılmasından geliştirilmesine, en üst düzeyde motive edilmesinden tatmin
edilmesine dek uzanan geniş bir çalışma alanına sahiptir.




ÜNİTE 3
Sosyal Politikaların Tarihsel Gelişimi
Hangi koşullar altında oluşan ortam işçi kesiminin doğmasına yol açmıştır?
• Sanayi Devrimi’nin koşulları altında oluşan ortam, işçi kesiminin doğmasına yol açmış, bu kesimin iş ilişkileri ve yaşamında korunma zorunluluğunun duyulması ile devletler sosyal nitelikli politikalar izlemeye başlamışlardır.
• Sanayi Devrimi’ne dek süregelen dönemlerde de köleler, sefler, yamaklar, çıraklar, imalathane çalışanları, askerler, tutsaklar, gönüllüler gibi çalışma yaşamında yer alıp, ekonomik faaliyetlerde bulunan kişiler olmuştur. Ancak bu statüler altında çalışanların işçi sınıfının köklerini oluşturdukları söylenemez.
Sanayi Devrimi hangi alanda yaşanılan gelişmelerle, hangi ülkede, ne zaman yaşanılmıştır?
• Sanayi Devrimi; buhar, elektrik, gaz gibi keşfedilen yeni enerji güçlerinin, üretim sürecine uyarlanması ile birlikte 18. yüzyılın ikinci yarısında ingiltere’de yaşanılmıştır
Sanayi Devrimi’nin koşulları üretim sürecini nasıl etkilemiştir?
• Öncesine göre daha hızlı, daha çok, daha çeşitli, daha düzgün (standart ), daha ucuz üreten makineler, insan ve hayvanın kas gücünün, doğa gücünün ya da bu güçlere dayalı mekanik düzenlemelerin yerini alarak kurulan ilk fabrikalarda kullanılmaya başlanmıştır.
• Sanayileşmenin gelişip, yaygınlaşması ile fabrikalarda çalışan işçilerin sayıları hızla çoğalmış ve önceki dönemlerinde var olmayan yeni bir toplumsal kesim oluşmuştur.
Sanayi Devrimi’nin ardından çalışma koşulları giderek neden ağırlaşmış ve yaşanılan olumsuzluklar neden çalışma yaşamı ile sınırlı kalmamıştır?
• Fabrika sahiplerinin, aşırı kâr etmeye ve kapital (sermaye) birikimine yönelmeleri, maliyet içinde işgücü payının azaltılmasına yönelik uygulamalara yol açmış, bu yüzden de çalışma koşulları giderek ağırlaşmış, işgücünün demografik yapısını değiştirmiştir.
• Çalışma koşullarının giderek ağırlaşması ile çocuk ve kadınların fabrikalarda yaygın ve yoğun biçimde acımasızca kullanımının, toplumsal yaşamın her alanına olumsuz yansımaları olmuş ve büyük çalkantılara yol açmıştır.
Sanayi Devrimi’nin yaşanıldığı dönemde geçerli ekonomi felsefesi ve kurulu hukuk düzeni, yaşanılan olumsuzluklara neden engel olamamıştır?
• Sanayi Devrimi’nin yaşanıldığı dönemde geçerli klasik liberal düşünceler, devletin ekonomik yaşama katılım ve karışımına karşıydı. Bu nedenle de devletler, giderek ağırlaşan çalışma koşullarına karşın, iş ilişkileri ve yaşamını düzenlemek gereksinimi duymamıştır.
• Kurulu hukuk düzeninin dayalı olduğu hukuki eşitlik ve sözleşme serbestisi ilkeleri, fabrika sahipleri ile işçilerin nitelikleri ve içinde bulundukları koşullar nedeniyle yaşanılan olumsuzluklara engel olamamıştır.
Sosyal nitelikli ilk politikalarla kimlerin, hangi alanda, neden ve nasıl korunması öngörülmüştür?
• Sanayi Devrimini yaşayan ülkelerde devletler; işçileri, iş ilişkileri ve yaşamında hukuki düzenlemelerle koruyabilmek için, sosyal nitelikli politikalar izlemeye başlamışlardır.

Hiç yorum yok: