1 Eylül 2007 Cumartesi

3. sınıf ders notlari ve konu anlatımları

Para Teorisi ve Politikası Ders Notları

Para Teorisi ve Politikası Ders Notları


1- 2 ÜNİTE

İTİBARİ PARA : Devlet tarafından yasal ödeme aracı olarak çıkartılmış olan para.

SENYORAJ : Para basma tekeline sahip olunması nedeni ile elde edilen gelir (madenin değerinden çalma. Tağşiş)

GRESHAM Yasası: Kötü para iyi parayı piyasadan uzaklaştırır.

LİKİDİTE : Bir varlığın değişim aracına dönüştürülmesindeki kolaylık.(Varlığın likiditesinin yüksek olması talep mik.yükseltir)

KAYDİ PARA: Mevduat parası. Bankalar tarafından yaratılan para.

NAKİT İKAMESİ: Ekonomide yerli para yerine yabancı paranın yaygınlaşması

Paranın Fonks:
1.Değişim aracı olma
Alışverişi kolaylaştırır, işlem maliyeti ve zamanı azaltır. İş bölümünde uzmanlaşma
2.Hesap birimi olma: Ölçü birimi olma, Ekonomik değerlerin ölçümü için kullanılan nesne
3.Değer muhafaza aracı olMA: Satınalma gücünü elde tutma

Hiperenflasyon: Yugoslavyada Devlet sivaşı finanse için para basmaya başlayınca Hiperenflasyon olmuş para değer kaybetmiştir

Rezervler : Bankanın kasasındaki parayla merkez bankası ve diğer bankaların vadesiz mevduatları toplamıdır.

Kısmi Rezerv : Kısmi rezerv bankacılığı; Bankaların, mevduatlarından çok düşük bir miktar karşılığı ellerinde tutmaları

Mutlak Rezerv: Bankaların mevduatlarına eşit bir miktarı karşılık olarak ellerinde tutmalarına Mutlak Rez.Bank. denir

Serbest Rezerv: Ani mevduat çıkışlarını karşılamak ve karlı yatırım fırsatını değerlendirebilmek için bankada tutulan para

Zorunlu Rezerv: Bankaların yasalar gereği tutmak zorunda oldukları rezervler

Mer.Bank amacı bankaların iflasını engellemek iken şimdi ülkedeki para miktarını kontrol edebilmektir.

Toplam Rezerv: Bankacılık sistemindeki serbest ve + zorunlu rezervlerin toplamından oluşur bankaların kredi vermeyerek ellerinde tuttukları fonu ifade ettiğinden mevduat kredi akımından bir sızıntıdır.

İlave Rez.sağlama Mer. Bankasının ilave rezerv sağlaması:
1-Rreeskont kredisi açarak
2-Bankalardan kamu kesimi tahvilleri alarak.

Mer.Bankasının reeskont kredisi vermesi = Bankalardan devlet tahvili alması rezervler üz aynı etki yarat.

Rezerv Tahsilatı: Mer.Ban.açılan reeskont kredilerini tahsil etmesi ve açık piyasa işlemleri ile tahvil satması BANKACILIK SİSTEMİ REZERVLERİNİ AZALTIR.

Bankaların kullanımı yaygınlaştıkça M1 içindeki nakit miktarı azalır, kaydi para ( mevduat parası) payı artar.

Çeke tabi mevduatın para kapsamına alınmasında "çekin bir ödeme aracı olması" rol oynar

Paranın "değişim aracı olma" Fonksyonuna bağlı olarak işlem maliyetleri minimize edilebilir.

Paranın alternatif yatırım araçlarına üstünlüğü "değer muhafaza aracı olma özelliğindendir.

Değerli madenlere bağlı ödeme sisteminde sorun; madenlerin ağırlıkları ve nakliyelerinin zorluğudur.

Tersine nakit ikamesi: Halkın portföyünde yerli paraya oranla yabancı paranın azalması

Bir ekonomide M1 para arzının çoğunluğunun vadesiz mevduatlardan oluşması bankacılık sist geliştiği

Faiz oranlarında meydana gelen değişmeler: Faiz oranının artması vadeli mevduat hacmini arttırır.

M1 ve M2 para arzı büyüklükleri arasındaki farkın artması; Vadeli mevduatlardaki hızlı artışı gösterir.

Ekonomide yaşanan fiyat istikrarsızlıkları paranın "değer muhafaza aracı olma" fonksyonunu etkiler.

Bir banka bilançosunun aktifi FON KULLANIM YAPISInı ortaya koyar.

Merkez bankası zorunlu rezerv oranını düşürdüğünde "para çarpanı" Yükselir, "para arzı" artar.

Parasal tabanda meydana gelen değişiklikler direkt olarak Para Arzına yansır.

Para arzı; Nakit tercih oranı ve Parasal taban tarafından belirlenmektedir.

Yaşanan banka panikleri serbest rezerv oranının artmasına ve para arzının azalmasına neden olur

Yaşanan banka paniğinin yaratacağı etki; nakit oranı artacağı için para arzı azalır.
Kayıt dışı ekonomi kayıt altına alınırsa.Nakit oranı azalacağından para arzı azalır.

Kayıt dışı ekonomi hacmindeki artış nedeniyle; Nakit oranı artarken para arzı azalır.

Merkez Bankası açık piyasa işlemlerini sadece para politikası amaçları çerçevesinde yürütür.

Merkez Bank bağımsızlığı arttıkça enflasyon oranı düşüyor ve daha yüksek fiyat istikrarı sağlanıyor.

Dünyada oluşturulan ilk Merkez Bankası İsveç Merkez Bankasıdır.
TC Merkez Bankası 1930 yılında 1715 sayılı kanun ile kurulmuştur.

EURO ALANI Almanya, Avusturya, Belçika,Finlandiya, Hollanda, İrlanda, İspanya, İtalya, Lüksemburg, Portekiz, Yunanistan.

EURO SİSTEM Avrupa Merkez Bankası ve Euro kullanan birlik üyesi ülkelerin merkez bankalarının ortak ismi

AVRUPA MERKEZ BANKALARI SİSTEMi Euro bölgesinde bulunmayan ülkelerin merkez bankalarının sist.

MERKEZ BANKASININ YERİNE GETİRMESİ GEREKEN 4 FONKSİYON

1- PARA PİYASALARINDA İSTİKRARI SA?LAMA Para ve kredinin arzını, maliyetini ve elde edilebilirliğini;
banknot ihraç etmedeki tekelci güçleri, kredi vererek veya yatırım yaparak rezerv yaratma ve yok etme yeteneği ile yapar
Faiz or.ve menkul kıymet fiyat dalgalanmaları ve finansal kurumlar ödeme güçlükleri güvensizlik yaratır. Eko gerileme işsizlik olur.

2- BANKALARIN BANKASI OLMA Parasal kontrol fonksiyonu ile Bankacılık sisteminin rezervlerini tutar.
Ticari bankalara kısa vadeli avans ve kredi vermesi, para piyasalarını yönlendirmesi, Toplanan çeklerin takasına aracılık etmesi
Bozukluk ve banknotların bankalara dağıtımı, Ticari bankaların faaliyetleri üzerinde düzenleme ve denetim yetkisi.

3-LİKİDİTENİN SON KAYNA?I OLMA Finansal kriz, iflas ve panik önlemede kar amacı gütmeyen sorumlu.
Ödeme göçlüğündeki bankalar için kaynak elde etmenin son kaynağı olması Asimetrik Enformasyon( risk alma) sorunu doğurur

4- DEVLETİN BANKACILI?INI YAPMA Devletin fonlarını tutma, akrarma ve bu fonlardan ödemede bulunma.
Devlete kısa vadeli avans verme, kamu borcunun yönetilmesiile ilgili teknik hizmet verme. Devletin hazinedarlığını yapma.

OSMANLI DÖNEMİ: OSMANLI düzeninde; para arzının ayarlanması, kredi hacminin düzenlenmesi altın ve döviz rezervlerinin yönetimiyle
Darphane, sarraflar, vakıflar, bedestenler, loncalar ilgileniyordu. Tanzimat sonrası yeni düzenlemeler geldi. Os. İmparatorluğu
1844 Usulü Cedide Üzeri Tahsisi Ayar kararnamesi ile 2 metalli para sistemi oluşturulmaya çalışıldı.

1847 Bankı Dersaadet adında Os. İmparatorluğunda ilk defa dış ödemeleri üstlenen bir banka kuruldu.

1856 Bankı Osmani Fr ingiliz ortak sermayesi ile merkez bankasının bazı işlevlerini yerine getiren banka kuruldu.

Bankı Osmaninin 1863 Bankı Osmani Şahane adını alması devlet bankası niteliğini kazanması ile oldu.

Osmanlı Bankası banknot çıkarma tekeli (1935e kadar). Hükümet kağıt para çıkarmamayı ve başkalarına izin vermemeyi kabul etmişti.
İç ve dış borçlara ilişkin faiz ve anapara ödemelerini sadece Osmanlı Bankası yapacaktı.

Banka devletin hazinedarlığını ve hazinenin ödemelerini yapacak, devlet gelirlerini toplayacak, hazine bonoları iskonto edecekti

CUMHURİYET DÖNEMi : 11 Haziran 1930 Merkez Bankası kuruldu. (Öncesinde ise kambiyo işlemleri için konsorsiyum kuruldu).

1715 sayılı bu kanun 15 milyon sermayeli bir A.Ş olarak çeşitli kesimlerin sermayeye katılımını sağlamaya çalışdı.

40 yıl içerisinde 22 kez değişti (KİT ve hazineye daha fazla kredi verebilmek amacıyla.)

A grubu pay senetleri Devlete ait pay senetleri 0,25
B grubu Milli Bankalara ait pay senetleri
C grubu Yabancı bankalara ve imtiyazlı şirketlere 0,10
D grubu pay senetleri Türk Ticari işletmelerine ve Türk uyruklu gerçek kişilere ait pay senetleri.

1211 sayılı 14 Ocak 1970 kabul edildi. 2001 M.Bankası görev ve yetkileri, para politikasının yürütülmesi konularında önemli değişiklikler geçirdi.
1211 pay senetleri ise A- Hazineye ait 0,51 B-Milli Bankalar C- Yabancı Serm. Bankalar 15000 adet sınırlı D- Tc uyruklu kişiler

***

T.C MERKEZ BANKASININ ÖRGÜT YAPISI

HİSSEDARLAR GENEL KURULU: Yılda bir kez Nisan ayında toplanırlar. Genel Kurula bankanın Başkanı Başkanlık eder.

250.000 ada yazılı pay senetlerinin toplamı 25 milyar TL

BANKA MECLİSİ: Bankanın en yüksek karar organıdır. Bşkn ile genel kuruldan seçilen 6 üyeden oluşur. Ayda 1 toplanır.Görev süresi 3 yıl Her yıl meclisin 3de 1i Gen kur.da yenilenir. Para Politikası ve araçlarına ilişkin kararlar alırlar.

PARA POLİTİKASI KURULU: Bşk,Bşk yrd, Banka Mecl. 1 üyesi ve Bşk önerisi ve müşterek karar ile 1 kişi atanır. Görev Süresi 5Yıl
Hazine Müsteşarı veya yrd toplantılara oy hakkı olmaksızın katılabilir.. Atanacak üyenin para pol. çalışmaları akademik ünvanı 10 yıl deneyimi olmalı
1-Fiyat istikrarını sağlamak için para pol. İlkelerini belirlemek.
2- Hükümet ile birlikte enflasyon hedefini belirlemek.
3- Para pol. Hedef uygulama hakk raporları ile hükümeti ve kamuoyunu bilgilendirmek. 4-TL tedbirleri ve kur rejiminin belirlenmesi

DENETLEME KURULU: 4 kişiden oluşur.Hissedarlar seçer Gen. Kurulda 2 yıl için. Banka karına iştirak edemezler.
Bankanın tüm hesaplarını denetlerler. Yıl sonunda işlem ve hesaplar hakk. Raporlarını Genel kur. Sunarlar.

BAŞKANLIK: 5 yıl Bşk ve yardımcıları tekrar atanabilir. En yüksek icra amiri sıfatıyla Bankayı idare ve temsil eder. Kanun ve meclis kararlarının yürütülmesini sağlar. Hukuk, Maliye, Ekonomi, işletme, bankacılık ve finans lisansı yapmış en az 10 yıl deneyimli
Bşkanın önerisi ve müşterek kararla 5 yıl için 4 Bşk yrd atanır.

YÖNETİM KOMİTESİ: Bşk ve 4 Bşk yardımcısından oluşur. Meclis kararlarını inceler Banka Meclisine yapılacak önerileri hazırlar.
yönetmelikler ve Yönetim Komitesine bırakılan konularda karar alır.

ŞUBELER TEŞKİLATI: Şubeler Banka Meclisii kararı ile gerekli görülen yerlerde açılır. 21 Şubesi vardır.

T.C MERKEZ BANKASININ GÖREVLERİ:

Amacı fiyat istikrarı sağlamaktır.
1- Açık Piyasa işlemleri yapmak
2- Hükümet ile birlikte TL değerini korumak için önlemler almak, kur rejimi belirlemek.
3- Zorunlu karşılıklar hakk usul ve esasları belirlemek.
4- Reeskont ve avans işlemleri yapmak
5- TL hacim ve tedavülünü düzenlemek. Ödemeler için yöntem ve araç belirlemek.
6- Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı para ve döviz piyasaları hakk tedbirler almak
7- Mali piyasaları izlemek.
8- Bankaların mevduat vade ve türlerini belirlemek.

T.C MERKEZ BANKASININ YETKİLERİ:
1- Banknot ihracı imtiyazına sahiptir.
2- Hükümetle enflasyon hedefini tespit eder ve para politikasını belirler.
3- Fiyat istikrarını sağlamak için Para Politikası araçlarını kullanmak.
4- Olağanüstü hallerde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna avans vermek.
5- Bankalara kredi vermek.
6- Mali Piyasaları izleyebilmek için istatistiki veri toplamak

MÜŞAVİRLİK GÖREVLERİ:
1- Banka hükümetin mali ajanı, Hazinedarı ve ekonomik müşaviridir.
2- Hükümete finansal görüş verir.
3- Banka bankalar ve mali kurumlar hakk. Görüşlerini Başbakanlık ve denetleme yetkisine sahip kuruluşl verir.

A- PARA POLİTİKASI YÖNETİMİ

BANKALAR ARASI PARA PİYASASI
*Merkez Bankası Likiditenin son kaynağı olma Fonksiyonunu yerine getirir. *Bankalararası rezerv hareketiniteşvik eder.
*Kaynakların verimli dağılımını sağlar. * Likiditenin bankalar arası dağılmını sağlar. Para Piyasası faizlerinin oluşumunu sağlar.

B- AÇIK PİYASA İŞLEMLERİ
Kamu kesimine ait menkul kıymetleri bankalar arası piyasada alıp satmasıdır.
Hazineye, kamu kurum ve kuruluşlara kredi vermek amacı ile açık piyasa iş yapamaz. Para piyasa işlemleri için yapılabilir.
* TL karşılığı menkul Kıymet alıp satması
* Geri satım vaadi ile alım (REPO) işlemleri 91 günü geçemez.
* Geri alım vaadi ile satım (TERS REPO) işlemleri " "
* TL depo alınıp verilmesi. " "
* Menkul kıymetlerin ödünç alınıp verilmesi.

C- DÖVİZ VE EFEKTİF PİYASALARI

POLİTİK BA?IMSIZLIK:Siyasi otoritenin veya baskı gruplarının etkisinde kalmadan serbestçe karar verebilmesidir. Merkez Bankasının kendi bilançosu üzerinde kendi insiyatifiyle direnebilmesi. Uzun dönemde en iyi olduğuna inandığı Para Pol. izleme olanağı verir.

EKONOMİK BA?IMSIZLIK:İzlenecek Hükümet Politikalarına kredi verilmesi konusunda gelen taleplere direnebilmesidir.Bilanço üzerinde direnebilmesi ve bilançosunu istediği gibi değiştirebilmesi anlamına gelir.

MERKEZ BANKASI BA?IMSIZLI?I:Merkez Bankası bağımsızlığıyla yıllık ortalama enflasyon oranı arasında ters yönlü bir ilişki vardır. Enflasyon düştükçe (Yatay eksende sağa doğru gidildikçe) bağımsızlık artar.Yüksek fiyat istikrarına ulaşılır.Merkez Bankası Bağımsızlığının GSYİH artış oranı üzerinde etkisi yoktur.
Gelişmekte olan ülkelerde ortalama Enflasyon oranının düşmesini garantilememektedir.
Bazı iktisatçılara göre Mer. Bankasının bağımsızlığının olumlu etki yaratabilmesi için; ön koşullar gerkir
Mülkiyet hakları sistemi, iflas yasaları, adalet sistemi düzenlemelerinin yapılmış olması.

Çalışma Ekonomisi Ders Notları

Çalışma Ekonomisi Ders Notları


Çalışma Ekonomisine Giriş ve Temel Kavramlar

Emek piyasalarını diğer piyasalardan ayıran özellikler nelerdir?



• Emek piyasasını mal ve diğer piyasalardan ayıran belki de en önemli özellik, emeğin istihdamının çalışan ve çalıştıran arasında kişisel bir ilişkiyi ifade etmesidir. Emek piyasası hakkında genellikle hem işveren hem de işçi bakımından bir bilgi eksikliği söz konusudur. Emek piyasasına arz edilen emek büyük ölçüde heterojenlik gösterir. Tek bir emek piyasası yoktur, farklı birçok iş için binlerce piyasa vardır. Emek piyasalarında grup ilişkilerini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu piyasalardaki karar alıcı birimlerin başında gelen sendikaların davranışlarını belirleyen sosyal, siyasal ve ideolojik bazı etkenler mal piyasalarında yer alan firmaların davranışlarını etkileyen faktörlerden farklıdır. Emek piyasasında işçinin pazarlık gücü nispi olarak azdır. Genellikle bu piyasalarda güç alıcılar lehinedir.



Çalışma çağındaki nüfus ve aktif nüfus nedir?



• Çalışma çağındaki nüfus tanımlanırken, bir yaş sınırlamasından hareket edilir. Genellikle, bu çağın alt sınırı, zorunlu temel eğitimin bitişini ifade ederken; üst sınırı da emeklilik yaşına karşılık gelmektedir. Ülkeler arasında gerek zorunlu temel eğitimin süreleri ve gerekse emeklilik yaşları konusundaki farklılıklar çalışma çağındaki nüfusun uygulamada farklılaşmasına yol açmaktadır. Ancak, ülkeler arasında yaygın olan yaş sınırları 15-64 yaşları arasıdır. Yani, 15-64 yaşları arasındaki kişiler çalışma çağındaki nüfusu oluşturmaktadır.



• Aktif nüfus, çalışma çağında yani 15-64 yaş grubunda olup kurumsallaşmamış nüfustan oluşmaktadır. Kurumsallaşmamış nüfus, Devlet istatistik Enstitüsü’ne göre; “Okul, yurt, otel, çocuk yuvası,huzurevi, özel nitelikli hastane, hapishane, kışla ve orduevi gibi yerlerde ikamet edenlerle yabancı uyruklular dışındaki nüfustur”.



işgücü nedir?



• işgücü, bir ülkedeki emek arzını insan sayıyı yönünden ifade eden bir kavramdır. Başka bir tanımlama ile, bir ülkedeki nüfusun üretici durumda bulunan yani ekonomik faaliyete katılan kısmı dır. Çalışma çağındaki nüfustan, çalışmak istemeyenleri, çalışmasını engelleyen bir sakatlığı olanları, askerlik hizmetini yapanları, ev kadınlarını, öğrencileri ve mahkumlar gibi gözetim altında tutulanları çıkarıp; çalışma çağı dışında olduğu halde çalışmak zorunda olan çocuklarla yaşlıları eklersek sivil işgücüne ulaşılır. Kısaca, işgücü =

istihdam edilenler + işsizler.



Eksik istihdam nedir?



• Eksik istihdam, istihdamın sektörel dağılımı içinde tarımın ağırlıkta olduğu, ücretsiz aile işçilerinin yoğun olarak bulunduğu ve işsizlik sigortası uygulamasının bulunmadığı ülkelerde, işgücünün gereği gibi değerlendirilememesinden kaynaklanan önemli bir sorundur. işsizlik sigortasının bulunmadığı ya da sınırlı olduğu ülkelerde, kişiye işsiz kaldığında, geçimini temin edebilecek bir gelir düzeyi sağlanamamaktadır. Bundan dolayı da kişi, sahip olduğu eğitim ve niteliğe uygun olsun ya da olmasın veya elde edeceği ücret düzeyi ne olursa olsun çalışmak zorunda kalmaktadır. Böylece, kişi işsiz olmaktan

kurtulmakta, ancak bu kez de sorun eksik istihdam olarak ortaya çıkmaktadır.



işgücüne katılma oranı nedir?



• işgücüne katılma oranı, istihdam edilenlerle işsizlerin toplamının oluşturduğu işgücünün aktif nüfusa oranıdır. Bu oran, aktif nüfus içersinde işgücünün nispi ağırlığını gösterir.



Bağımlılık oranı nedir?



• Bir ülke nüfusunun tamamı tüketicidir, ancak çalışma çağındakiler hem tüketici hem de üreticidirler.Üretim-tüketim dengesini sağlamak için üretime katılanların kendileriyle birlikte katılmayanlara da yetecek kadar üretimde bulunmaları gerekir. Bunun ölçüsü bağımlılık oranıdır. Bağımlılık oranı, çalışma çağındaki kişilere bağımlı olan nüfusun kaba

bir ölçüsüdür.



Emek verimliliği nedir?



• Bir ülke nüfusunun tamamı tüketicidir, ancak çalışma çağındakiler hem tüketici hem de üreticidirler. Üretim-tüketim dengesini sağlamak için üretime katılanların kendileriyle birlikte katılmayanlara da yetecek kadar üretimde bulunmaları gerekir. Bunun ölçüsü bağımlılık oranıdır. Bağımlılık oranı, çalışma çağındaki kişilere bağımlı olan nüfusun kaba

bir ölçüsüdür.

Türk Siyasal Hayatı

Anayasa Yapımı Siyaseti

Farklı siyasi yapıya sahip ülkelerde demokrasinin pekişmesi açısından anayasaların ne şekilde hazırlandığını karşılaştırabilmek. Anayasa yapımı bir ülkede demokrasiye geçiş sürecinde, toplumun ve siyasal elitlerin desteğini alarak siyasal kurumları ortaya çıkarmak açısından mükemmel bir fırsattır. Anayasa yapım süreci sadece demokrasiye geçiş sürecini değil aynı zamanda demokrasinin pekişmesini de etkilemektedir. Oydaşmacı ya da ortaklıkçı tarz anayasa yapımı demokrasinin pekişmesi olanağını arttırır.

Türkiye Cumhuriyetinin ilk anayasası olan 1924 Anayasasının ne şekilde gerçekleştirildiğini açıklayabilmek.

Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk anayasası 1923’te seçilen Büyük Millet Meclisi tarafından gerçekleştirildi. 1924 Anayasası TBMM’nin devletin yüce organı olmasını devam ettirdi. Bu anayasanın en önemli eksikliği, seçilmiş çoğunluğun gücünü kontrol edebilecek etkili bir kontrol ve dengeleme sisteminin olmamasıydı. Tek partiden çok partili demokrasiye geçiş sürecinde anayasa açısından zorlayıcı hiçbir gerek hissedilmedi. 1924 Anayasası DP’nin iktidari süresince değişmeden kaldı. Bir anayasal kontrol ve dengeleme sisteminin olmaması da 1924 Anayasası’nın çökmesinin ana nedeni oldu.

1961 Anayasasının 1960 darbesine bağlı olarak gerçekleştirilmesini, bu anayasanın belirleyici özelliklerini ve üzerinde yapılan değişiklikleri saptayabilmek.

1960 askeri darbesi sonucunda oluşturulan Milli Birlik Komitesi yeni bir demokratik anayasa hazırladı. Kurucu Meclis tarafından hazırlanan 1961 Anayasası, devlet elitlerinin temel siyasal değerlerini ve çıkarlarını yaratmaktaydı. Bu anayasada temel özgürlükler büyük oranda genişletildi ve vatandaşlara geniş sosyal haklar sağlandı. Ayrıca seçilmiş organların gücünü sınırlandırmak amacıyla kontrol ve dengeleme sistemleri getirildi. 1961 Anayasasıyla birlikte idari mahkemeler güçlendirildi, yargının tam bağımsızlığı ve Yasama Meclisi içinde ikinci meclis yaratıldı. Diğer yandan, devlet memurlarının ve yargıların iş güvenliği iyileştirilirken, üniversiteler ve Radyo ve Televizyon Kurumu idari özerklik kapsamına alındı. 12 Mart 1971 askeri muhtırasının ardından askerlerin perde arkasından destek verdikleri hükümetler 1971 ve 1973 yıllarında 1961 Anayasasında üç temel kategoride değişiklik yaptılar: (1) Mahkemelerin denetleme yetkisinin sınırlandırılması ile belirli özgürlüklerin kısıtlanması; (2) yürütmenin güçlendirilmesi, TBMM’nin yürütmeye kanun hükmünde kararname yapma yetkisinin verilmesi; (3) sivil idare mahkemelerinin ve Sayıştay denetiminin dışında tutarak, askerlerin kurumsal özerkliğini artırmak. 1961 Anayasasında yapılan bu değişiklikler siyasal partiler arasında bir tartışma ve görüş alış-verişinden uzak olarak çatışmacı bir yöntemle yapıldı.

1982 Anayasının gerçekleştirilmesini, belirleyici özelliklerini ve dönemin siyası iktidarları tarafından hazırlanan değişiklik çalışmalarıyla gerçekleştirilen değişiklikleri saptayabilmek.

12 Eylül 1980’de iktidarı ele alan Milli Güvenlik Konseyi otoritesi altında yapılan 1982 Anayasasının yapımı, geniş bir oybirliğiyle siyasal kurumlar oluşturma anlamında uzaktır. 1982 Anayasasını hazırlayan Kurucu Meclis, 1960-1961 Kurucu Meclisinden farklı dır. 1982 Anayasası, 1961 Anayasına göre milli iradeye, seçilmiş meclise, siyasal partilere, siyasetçilere, sendikalara ve sivil toplum örgütlerine daha az güvenmekteydi. Bu anayasa, güçlendirilmiş bir cumhurbaşkanı ve Milli Güvenlik Kurulu ile askerin siyasal sistemin nihai koruyucusu ve hakemi olmasını sağladı. 1982 Anayasasının idari sistemi en iyi şekilde parlâmenterizmin değiştirilmiş ya da zayışatılmış şekli olarak tanımlanabilir. 1982 Anayasasının bütün siyasal partileri, sivil toplum kurumları dışlayarak yapılması ve hayli şüpheli bir referandum ile kabul edilmesi sürekli tartışma konusu olmuştur. 1982 yılından başlayarak bu anayasa üzerinde çeşitli değişiklikler yapıldı. Özellikle Haziran 1995 tarihinde 1982 Anayasası üzerinde önemli değişiklikler yapıldı. Ancak bu değişikler beklentilerin çok uzağında kalmasına rağmen yine de partiler arası işbirliğine bir örnek oluşturdu. Türkiye’deki anayasa yapım tarihine bakıldığında üç cumhuriyet anayasının hiç birisinin tartışmalar, pazarlıklar ve uzlaşmalar süreciyle ve toplumu geniş bir şekilde temsil eden bir Kurucu Meclis tarafından yapıldığı görülmektedir. Dolayısıyla da üç anayasanın hepside zayıf siyasal meşruluğa sahipti ve tam olarak pekişmiş demokratik rejim üretemedi.
Türk SiyasaL HaYaTı 2
Devlet, Sivil Toplum ve Demokrasinin Pekişmesine Yeni Tehditler

Türkiye’de sivil toplum kurumlarının anayasal düzen açısından konumunu ve bu kurumların demokrasinin pekişmesi açısından rollerini saptayabilmek.

Aktif ve iyi örgütlenmiş sivil toplumun varlığı demokratik bir sistem için temel bir önşarttır. Osmanlı Türk devlet sisteminde devlet otoritesinin aşırı merkezileşmesi ve iktidarın devlet elitlerinin elinde toplanması devletle birey arasındaki ilişkilerin sertliğini azaltan sivil toplumu zayıflatmıştır. Devleti kendi çıkarları için kullanacak güçlü sınıfların olmaması, tüzel ara kuruluşların bulunmaması ya da zayıflığı ile birlikte, yüksek derecede bir devlet özerkliği ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak, asker ve sivil bürokrasi geleneksel olarak kendilerini devletin koruyucusu olarak görmüşlerdir. Türkiye’de örgütsel hayatın gelişmesi güçlü devlet geleneği ve oldukça merkezileşmiş hükümetler tarafından engellenmiştir. Örgütlü hayatın gelişmesi 1961 Anayasasıyla birlikte başlamıştır. Türk hukukunda, dernekler çoğulcu modele yaklaşırken, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları korporatist modele yaklaşırlar. Karar yetkilerinin hükümette toplanmış olması ekonomiyle ilgili sivil kurumlarının ekonomik politikaları şekillendirmesini güçleştirmiştir. Menfaat gruplarının düşük siyasal etkisinin diğer bir nedeni de bunlarla siyasal partiler arasında güçlü bağların olmamasıdır. Sivil toplum kurumları; ideolojik pazaryeri oluşturma, bilgi ve fikirlerin akışını sağlama açısından önemlidir. Son dönemde Türkiye’de sivil toplum kurumlarının gücü en iyi bir şekilde 28 Şubat 1997’de görülmüştür.

Elitler arası anlaşma ve yakınlaşmanın pekişmiş demokrasi için önemini ve Türkiye’de ne şekilde ortaya çıktığını belirleyebilmek.

Demokrasiye geçişler, yapısal etkenlerin ürünü olmaktan çok, rakip elit grupları arasındaki görüşmelerin ve uzlaşmaların sonucu olarak görülmektedir. Pekişmiş bir demokrasi için elit konsensüsü ve birliği temel bir önşarttır. Türkiye’deki üç demokrasiye geçiş, elitler arası anlaşmayı içermez Rakip parti elitleri arasında uzlaşma ve işbirliği Türk siyasetinin ayırdedici bir simgesi değildir. Bu tür bir işbirliğinin olmaması 1960 ve 1980’de demokrasinin çöküşünün ana nedenlerinden biridir.

Türkiye’de siyasal islam ve Kürt milliyetçiliğinin oluşturduğu tehditi açıklayabilmek.

1980’ler ve 1990’lar da Türk demokrasisi iki yeni tehditle karşılaştı. Bunlar; siyasal islamın yükselişi ve Kürt milliyetçiliğidir. Bu tehdit ile ilgili kurumların gerçek bir sivil toplum kurumu olup olmadıkları tartışmalıdır. 1995 seçimlerinin sonuçlarına bakıldığında Türk siyasetinde üç farklı kimliğin öne çıktığı görülür: RP islam kimliği, MHP aşırı milliyetçi Türk kimliği ve HADEP Kürt Kimliği. Dini ve etnik meselelerin artan önemi; islamcılık-laiklik sorunuyla, ulus-devlet iddiaları yetkilerin yerel kurumlara devri karşıtlığı gibi Türk demokrasisinin daha önce karşılaşmadığı birçok zor anayasal sorunları ortaya
çıkarmıştır.
Türk Siyasal HaYaTı 3
Karşılaştırmalı Bir Perspektifte Demokrasiye Geçişler, Çöküşler ve Onarımlar
Türkiye’de 1945 ile 1950 yılları arasında demokrasiye geçiş sürecinin ne şekilde gerçekleştiğini açıklamak.

Türkiye’de 1945 ile 1950 yıllları arasındaki demokrasiye geçiş süreci, bir reform şeklinde olmuştur. Siyasal iktidarı elinde tutan otoriter Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bir kopma olmadan, anayasal düzen içinde iktidarı Demokrat Partiye (DP) teslim etmiştir. Bu Türk örnek olayı yani reform yoluyla demokrasiye geçişin ancak hükümetin muhalefetten güçlü olduğu zamanlarda, muhalefet ve iktidar gruplarında ılımlıların aşırılardan güçlü olduğu yerlerde mümkün olabileceği hipotezlerini desteklemektedir.

Demokratikleşme sürecini kesintiye uğratan 1960, 1971 ve 1980 askeri müdahalelerinin nedenlerini ve aralarındaki farklılıkları saptayabilmek.

1960-1971 ve 1980 tarihlerinde üç kez demokratik süreç askeri müdahale ile kesintiye uğramıştır. 1960 ve 1980 askeri müdaheleleri var olan kurumsal düzenden tam bir kopuş içermesine karşılık 1971 askeri müdahalesi yarı darbe niteliği taşır. iki müdahele arasındaki en önemli fark 1960 darbesi anayasal krizi çözmeye yönelik arabulucu bir nitelik taşırken, 1980 MGK rejimi ise sosyal, ekonomik ve siyasal yapıları bütünüyle değiştirmeye yönelik bir müdahale olmasıdır. Dünyadaki demokratik çöküşleri açıklamak için iki hakim yaklaşım söz konusudur. Bir yaklaşım, toplumun yapısal niteliklerinin önemini vurgularken diğer yaklaşım ise bir rejimin istikrarı ve devamını sağlayan sosyal ve siyasal aktörlerin önemini vurgulamaktadır.

Demokratik yönetimin krizlerini 1960, 1971 ve 1980 yıllarında yaşayan askeri darbelere bağlı olarak açıklayabilmek.

Türkiye’nin ilk yaygın demokrasi girişimi (1946-1960) 27 Mayıs 1960 tarihindeki askeri darbeyle sona ermiştir. Dönemin iki büyük partisi olan DP ve CHP ideolojik olarak birbirinden büyük ayrılığı olmayan partilerdi. 1957 seçimlerinden sonra DP azalan oylarına tepki olarak “ince demokrasiye paydos” diyerek çeşitli alanlarda sert tedbirler almıştır. Nisan 1960 yılında olağan üstü yetkilerle donatılmış Meclis Araştırma Komisyonunun çalışmaya başlamasını ve ardından gelen öğrenci gösterileri sonunda, muhalefetin de desteğiyle 27 Mayıs 1960’ta ordu müdahele etmiştir. 1960 Anayasası’nın sağladığı liberal ortam sonucunda ise aşırı sağ ve sol grupları siyaset sahnesinde yer almıştır. Adalet Partisi hükümeti 1960’lı yılların sonuna doğru gittikçe kötüleşen siyasal ortamla baş edemez duruma gelmiştir. Bir grup radikal subay, radikal sosyal reformları yerine getirme görüntüsü altında uzun sürecek bir askeri rejim kurmayı hedeflemişlerdir. 12 Mart 1971 askeri memorandumu bu radikal hareketi engelleyen son dakika hareketidir. Bu ara yönetim, 1961 Anayasası’nı, yürütme oteritesinin güçlendirilmesi ve belirli temel özgürlüklerin kısıtlanması açısından elden geçirmiştir. 1973 sonlarında yapılan parlâmento seçimleriyle 1971 askeri darbesi son bulmuştur. 1975’den başlayarak 1980 yıllarına kadar; şiddet ve terörizm olayları artmış, hükümet ve meclis hareket edemez duruma gelmiş, ekonomik sıkıntılar ve uluslararası problemlerle birlikte rejim 1980’e gelindiğinde meşruluğunu kaybetmeye başlamıştır. 1980 çöküşüne yol açan yılların karakteristik bir özelliğide AP ve CHP’nin hükümete başkanlık yaptıklarında adaleti sağ ve sol teröristlere eşit bir şekilde uygulamadığı yönündeki yaygın kanaattır. Bu iki büyük partinin birlikte hükümet için işbirliğinde bulunmaması da demokrasinin çöküşünün önemli bir nedenini oluşturmuştur.

TürK SiyasaL HayaTı 4
Partiler ve Parti Sistemi
Türkiye’deki parti sisteminin ana özelliklerinin neler olduğunu ve siyasal partilerin bu özelliklere göre nasıl bir siyasal yaşam içinde yer aldıklarını saptayabilmek.

Türkiye’de partiler ve parti sistemi, 1970’dan beri parçalanmışlık yaşamaktadır. Bu süreç içinde partiler ideolojik kutuplaşma, seçimsel oynaklık, halk desteğinde görülen düşme ile uzun süredir bir kurumsal çöküş yaşamaktadır. 1946 ile 1960 arasında, Türk parti sistemi iki parti sistemi özelliklerini göstermekteydi; Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokrat Parti. 1970’lerde ise Türk parti sisteminin ana özelliği oynaklık, parçalanmışlık ve ideolojik kutuplaşma olarak tanımlanabilir. 2000’li yıllarda da Türk parti sistemi her zamanki olduğundan çok daha parçalanmış durumdadır. Ayrıca yüksek derecede bir oynaklık görülmektedir. Avrupa parti sistemleri ile kesin bir zıtlık olarak ortaya çıkan bu durum, Türkiye’deki siyasal partilerin sivil toplumda güçlü bir şekilde kökleşmediği gerçeğinden kaynaklanır. Ilımlı sağ ve merkez sol eğilimlerin giderek zayıflaması ise parti sistemi açısından bir diğer endişe verici değişimdir. Türk parti sisteminin 1970’lerdeki oynaklık, parçalanmışlık ve kutuplaşma hastalığı 2000’li yıllarda daha güçlü bir şekilde yeniden ortaya çıkmıştır. Partilerin örgütsel zayıflığı ve parti ile özdeşleşme bağlarının zayıflığı da parti sistemindeki bir hastalık olarak görülmektedir. 1970’lere göre tek dikkat çekici olumlu değişiklik, görünüşte demokrasiye daha güçlü elit ve halk bağlılığıdır.

Türkiye’deki siyasal partilerin örgütsel özelliklerinin neler olduğunu ve toplumsal olarak hangi süreçleri harekete geçirdiğini açıklayabilmek.

Türkiye’de çok partili siyasetin başlanmasından bu yana, siyasal partiler genel olarak, kadro ya da herkesi kucaklayan parti olarak tanımlanmıştır. Parti üyelikleri ise parti taraftarlığından pek farklı olmamıştır. Türkiye’deki parti sisteminin temel özelliğinden birisi merkez-çevre ayrılığıdır. Parti sistemini şekillendiren diğer önemli bir etken de gruplaşmaların birçok taşra toplumlarında ve küçük kasabalarda yaygın olmasıdır. Diğer bir konu da, RP kısmen hariç tutularak, siyasal partiler ve diğer sivil toplum kurumları arasındaki bağlantıların genel zayıflığıdır. Tarihsel olarak bütün siyasal partiler güçlü bir oligarşik eğilim göstermektedir. Bütün partilerin adayları parti liderleri tarafından güçlü bir şekilde kontrol edilen merkez yürütme kurulları yoluyla belirlenmektedir. Aday belirleme üzerindeki merkezi kontrol, oligarşik eğilimin hem nedeni hem de sonucudur. Günümüzdeki bütün partiler serbest Pazar ekonomisini ve üretim araçlarının özel mülkiyetini savundukları için ekonomik konularda sol – sağ ayırımı nispeten önemini kaybetti. Partiler, kendi duruşlarını gösteren konum sorunlarından daha çok temiz yönetim ve ekonomik refah gibi değer sorunları üzerinde yoğunlaşmaktalar. Çok partili siyasetin başlamasından beri, partiler yüksek derecede bir parti disiplini ile nitelendirilmektedir. Türkiye’deki partilerin çoğu kadro partilerinin ve herkesi kucaklayan partilerin bazı özelliklerini, kartel partilerinin özellikleriyle birleştirir.

Türkiye’de siyasal islamın 1980’lerden itibaren yükselişinin nedenlerini ve Refah Partisi örneğinin özelliklerini belirleyebilmek.

1980’lerden başlayarak Türk politikasındaki en önemli olaylardan biri, RP’nin temsil ettiği siyasal islam’ın yükselmiş olmasıdır. RP’nin ciddi olarak şeriata dayalı bir İslam devleti kurmaya niyetli mi olduğu yoksa, sosyal hayatın bazı alanlarında, belli, çoğu da sembolik değişimler ile mi yetineceği net değildir. RP dikkatli bir şekilde demokrasinin temel ilkelerine karşı çıkmaktan kaçınmış ve siyasal iktidara giden tek yolu seçimlerin oluşturduğunu söylemiştir. Ekonomi konusunda RP, kapitalizm ve sosyalizmde farklı bunlardan üstün üçüncü bir yol olarak gördükleri İslam ilhamlı adil düzeni önermektedir. 1970’lerden başlayarak RP’yi destekleyen sermaye kesiminin büyüyerek gelişmesi bu partiyi devletçi, korumacı konumdan serbest pazar ekonomisi ve Türkiye’nin küresel ekonomiyle entegrasyonu lehine olan görüşlere kaydırmıştır. Bulgular RP’nin söyleminin büyük ölçüde dini zemine dayandığını, seçmenlerinin neredeyse yarısının partiye ideolojik olmayan nedenlerden dolayı oy verdiğini ve partinin kentli yoksullar arasında güçlü kökleri olduğunu göstermektedir.
TürK SiyasaL HaYaTı 5
Partiler ve Parti Sistemi

Türkiye’deki parti sisteminin ana özelliklerinin neler olduğunu ve siyasal partilerin bu özelliklere göre nasıl bir siyasal yaşam içinde yer aldıklarını saptayabilmek.

Türkiye’de partiler ve parti sistemi, 1970’dan beri parçalanmışlık yaşamaktadır. Bu süreç içinde partiler ideolojik kutuplaşma, seçimsel oynaklık, halk desteğinde görülen düşme ile uzun süredir bir kurumsal çöküş yaşamaktadır. 1946 ile 1960 arasında, Türk parti sistemi iki parti sistemi özelliklerini göstermekteydi; Cumhuriyet Halk Partisi ve Demokrat Parti. 1970’lerde ise Türk parti sisteminin ana özelliği oynaklık, parçalanmışlık ve ideolojik kutuplaşma olarak tanımlanabilir. 2000’li yıllarda da Türk parti sistemi her zamanki olduğundan çok daha parçalanmış durumdadır. Ayrıca yüksek derecede bir oynaklık görülmektedir. Avrupa parti sistemleri ile kesin bir zıtlık olarak ortaya çıkan bu durum, Türkiye’deki siyasal partilerin sivil toplumda güçlü bir şekilde kökleşmediği gerçeğinden kaynaklanır. Ilımlı sağ ve merkez sol eğilimlerin giderek zayıflaması ise parti sistemi açısından bir diğer endişe verici değişimdir. Türk parti sisteminin 1970’lerdeki oynaklık, parçalanmışlık ve kutuplaşma hastalığı 2000’li yıllarda daha güçlü bir şekilde yeniden ortaya çıkmıştır. Partilerin örgütsel zayıflığı ve parti ile özdeşleşme bağlarının zayıflığı da parti sistemindeki bir hastalık olarak görülmektedir. 1970’lere göre tek dikkat çekici olumlu değişiklik, görünüşte demokrasiye daha güçlü elit ve halk bağlılığıdır.

Türkiye’deki siyasal partilerin örgütsel özelliklerinin neler olduğunu ve toplumsal olarak hangi süreçleri harekete geçirdiğini açıklayabilmek.

Türkiye’de çok partili siyasetin başlanmasından bu yana, siyasal partiler genel olarak, kadro ya da herkesi kucaklayan parti olarak tanımlanmıştır. Parti üyelikleri ise parti taraftarlığından pek farklı olmamıştır. Türkiye’deki parti sisteminin temel özelliğinden birisi merkez-çevre ayrılığıdır. Parti sistemini şekillendiren diğer önemli bir etken de gruplaşmaların birçok taşra toplumlarında ve küçük kasabalarda yaygın olmasıdır. Diğer bir konu da, RP kısmen hariç tutularak, siyasal partiler ve diğer sivil toplum kurumları arasındaki bağlantıların genel zayıflığıdır. Tarihsel olarak bütün siyasal partiler güçlü bir oligarşik eğilim göstermektedir. Bütün partilerin adayları parti liderleri tarafından güçlü bir şekilde kontrol edilen merkez yürütme kurulları yoluyla belirlenmektedir. Aday belirleme üzerindeki merkezi kontrol, oligarşik eğilimin hem nedeni hem de sonucudur. Günümüzdeki bütün partiler serbest Pazar ekonomisini ve üretim araçlarının özel mülkiyetini savundukları için ekonomik konularda sol – sağ ayırımı nispeten önemini kaybetti. Partiler, kendi duruşlarını gösteren konum sorunlarından daha çok temiz yönetim ve ekonomik refah gibi değer sorunları üzerinde yoğunlaşmaktalar. Çok partili siyasetin başlamasından beri, partiler yüksek derecede bir parti disiplini ile nitelendirilmektedir. Türkiye’deki partilerin çoğu kadro partilerinin ve herkesi kucaklayan partilerin bazı özelliklerini, kartel partilerinin özellikleriyle birleştirir.

Türkiye’de siyasal islamın 1980’lerden itibaren yükselişinin nedenlerini ve Refah Partisi örneğinin özelliklerini belirleyebilmek.

1980’lerden başlayarak Türk politikasındaki en önemli olaylardan biri, RP’nin temsil ettiği siyasal islam’ın yükselmiş olmasıdır. RP’nin ciddi olarak şeriata dayalı bir İslam devleti kurmaya niyetli mi olduğu yoksa, sosyal hayatın bazı alanlarında, belli, çoğu da sembolik değişimler ile mi yetineceği net değildir. RP dikkatli bir şekilde demokrasinin temel ilkelerine karşı çıkmaktan kaçınmış ve siyasal iktidara giden tek yolu seçimlerin oluşturduğunu söylemiştir. Ekonomi konusunda RP, kapitalizm ve sosyalizmde farklı bunlardan üstün üçüncü bir yol olarak gördükleri İslam ilhamlı adil düzeni önermektedir. 1970’lerden başlayarak RP’yi destekleyen sermaye kesiminin büyüyerek gelişmesi bu partiyi devletçi, korumacı konumdan serbest pazar ekonomisi ve Türkiye’nin küresel ekonomiyle entegrasyonu lehine olan görüşlere kaydırmıştır. Bulgular RP’nin söyleminin büyük ölçüde dini zemine dayandığını, seçmenlerinin neredeyse yarısının partiye ideolojik olmayan nedenlerden dolayı oy verdiğini ve partinin kentli yoksullar arasında güçlü kökleri olduğunu göstermektedir.



Sosyal Politika Ders Notları

ÜNİTE 1

Sosyal Politika Bilim Dalı
Sosyal Politika bilim dalını neden tanımlamak gerekir?
Sosyal Politika bilim dalını tanımlamak neden güçtür?
• Sosyal Politika ile çevresindeki başka sosyal bilim dalları arasındaki konu ve yaklaşım farklılıklarını iyi kavrayabilmek için, bu bilim dalını önce tanımlamak gerekir.
• Sosyal Politika, sosyal nitelikli politikaları konu alır. Sosyal ve politika sözcüklerinin sözlüklerdeki anlamları Sosyal Politika bilim dalını doğru olarak ifade edebilmede yetersiz kalır.
• Ayrıca, Sosyal Politika bilim dalının tanımını oluşturan kavramların anlamları, tarihsel bir süreç içinde sürekli ve köklü biçimde değişmiştir. Bu bilim dalının niteliklerini eksiksiz olarak yansıtabilecek, her dönemde geçerli bir tanım yapabilmek bu nedenle güçtür.
“Devletler ilk kez nerede, hangi dönemde ve çerçevede sosyal nitelikli politikalar izlemeye başlamıştır?”
• Devletler; 18. yüzyıl sonlarında önce İngiltere’de, daha sonra da Batı Avrupa ülkelerinde yaşanılan Sanayi Devrimi’nin kendine özgü ortam ve koşulları altında, sosyal nitelikli politikalar izlemeye başlamışlardır.
• Devletlerin sosyal nitelikli politikalar izlemeye başladığı dönemlerde Sosyal Politika, Sanayi Devrimi ile birlikte doğan ve giderek çoğalan işçi kesiminin iş ilişkileri ve yaşamında korunmasını öngören ilkeler, kamusal kararlar ve uygulamalar çerçevesinde algılanmıştır.
Sosyal politikaların kapsamı ve konuları günümüze dek süregelen dönem içinde hangi nedenlerle, nasıl değişmiştir?
• Özellikle yakın geçmişimizde teknolojik, demografik, hukuki, toplumsal, siyasal alanlarda yaşanan pek çok olay ve oluşum, izlenilen sosyal politikaların kapsam ve konularına daha önceki dönemlere göre çok daha farklı boyutlar kazandırmıştır.
• işçi statüsü altında çalışanların yanısıra, hızla gelişen hizmet ve kamu kesimlerinde bağımlı statüler altında çalışanlar ile ekonomik yönden güçsüz ve bir iş bulup çalışabilme olanakları toplumun başka bireylerine göre daha sınırlı olan ya da bu olanaktan tümüyle yoksun bulunan kesimler de bu politikaların kapsamı içinde yer almışlardır.
• Sosyal politikaların kapsamındaki sürekli genişleme, konularının da zamanla çoğalmasına yol açmıştır.
Sosyal politikaların konuları; iş ilişkileri ve yaşamı ile sınırlı olmaktan çıkıp, toplumdaki tüm bireylerin yaşamları boyunca ve hatta öldükten sonra bile sorumluluklarını üstlenen bir çeşitlilik kazanmıştır.
Sosyal Politika bilim dalı nasıl tanımlanabilir?
• Sosyal Politika; toplumun bağımlı çalışan, ekonomik yönden güçsüz ve özel olarak esirgenmesi gereken kesimlerinin korunmalarını öngören politikaları konu alan bir sosyal bilim dalı olarak tanımlanabilir.
• Sosyal Politika’yı, bireylerin gerek iş ve gerekse toplumsal yaşamları içinde karşılaştıkları ya da karşılaşabilecekleri tüm olumsuzluklara karşı korunup, gerektiğinde ise bakılıp, gözetilmelerini öngören politikaları üreten, sorgulayan ve uygulayan sosyal bilim dalı olarak da tanımlayabiliriz.
Sosyal Politika bilim dalı ile kurulu siyasal ve ekonomik düzen arasında bir ilişkisi kurulabilir mi?
Bu bilim dalının akademik temelleri ne zaman, kimler tarafından, hangi ülkede atılmıştır?
• Sosyal Politika bir ülkenin salt ekonomik düzenine,gelişmişlik düzeyine ya da yönetim biçimi doğrudan bağlı bir bilim dalı olarak irdelenemez.
• Sosyal Politika bilim dalının akademik temelleri Alman bilim adamları tarafından Almanya’da, 19. yüzyıl’ın sonlarında atılmıştır.
• Sosyal Politika göreli olarak genç bir disiplindir. Bilimsel rüştünü kanıtlayıncaya dek konuları, kendisinden daha önce doğup, gelişmiş başka sosyal bilim dalları kapsamında görülüp, irdelenmiştir.
Bu bilim dalını ifade eden Sosyal Politika adı, özellikle Avrupa ülkelerinde benimsenerek, bilimsel literatüre yerleşmiştir.
Sosyal Politika bilim dalına önem kazandıran özellikleri nelerdir?
• Sosyal Politika, konu aldığı politikaların kapsamında bulunan kesimlerin salt sayısal çoklukları nedeniyle değil, nitelikleri nedeniyle de önem taşır.
• Sosyal devlet ilkesi; herkese, içinde yaşamakta olduğu toplumun olanaklarına uygun bir yaşam düzeyini sağlamakla kendini görevli bilen devlet anlayışını ifade eder. Toplumdaki bireylerin hiçbir ayrım gözetmeksizin ekonomik ve sosyal tüm haklara sahip kılınmalarını, bu hakları özgürce kullanabilmelerini hukuken güvence altına almakla kendini yükümlü gören devlet hukuk devleti ilkesini benimsemiş sayılır.
• izlenilen sosyal politikaların gelişmişlik düzeyi, bir devletin sosyal devlet ilkesini benimsemiş olmasının da bir ölçütü olarak gösterilebilir.

ÜNİTE 2
Sosyal Politika ile Sosyal Politika'ya Yakın Bilim Dalları Arasındaki Yaklaşım Farklılıkları
Sosyal politikalar hangi kurum ve kuruluşlarca taşınır?
• Sosyal Politika, sosyal nitelikli kamusal politikaları konu alan bir sosyal bilim dalıdır. Bu nedenle başka kamusal niteliği olan politikalar gibi devlet eli ve denetimi altında sürdürülür.
• Yerel yönetimler ile kar amacı gütmeyen gönüllü kuruluşların izleyecekleri sosyal içerikli politikalar,sosyal politikaları destekleyerek, güçlendirir.
Sosyal politikalar ulusal ve uluslararası bağlamda neden ve nasıl ayrımlaştırılabilir?
• Bir ülkenin ekonomik, sosyal, yönetsel ve kültürel koşulları, o ülkede izlenilen sosyal politikalara ulusal bir kimlik kazandırır.
• Yönetim biçimi, ekonomik gelişmişlik düzeyi ve düzeni ne olursa olsun her ülkenin izlediği kendine özgü sosyal politikaları vardır.
• Sosyal politikaların uluslararası kaynakları, günümüzde ulusal sosyal politikaları büyük ölçüde yönlendirip, biçimlendirmektedir.
Sosyal politikalarla ulaşılmak istenilen hedeflere, nasıl varılabilir?
• Sosyal politikalarla varılmak istenilen hedeflere ancak, sosyal planlama, hukuk normları, bu bilim dalına özgü sistemler, teknikler, bu amaçla yapılandırılan çeşitli kurum ve kuruluşlar aracılığıyla ulaşılabilir.
Sosyal politikalar hangi kaynaklardan finanse edilir?
• Sosyal politikalar, ağırlıklı olarak devlet bütçesinden ayrılan paylarla finanse edilir.
• Başta yerel yönetimlerin bütçeleri olmak üzere, parasal nitelikli yaptırımlar, belirli bir amaca ayrılmış özel vergiler, harçlar, şans oyunlarının gelirleri, bağışlar, uluslararası kuruluşlardan alınan çeşitli yardımlar da sosyal politikaların kaynakları arasında yer alır.
Sosyal Politika ile Ekonomi, Hukuk, Endüstri ilişkileri ve insan Kaynakları Yönetimi disiplinleri arasında nasıl bir benzerlik ve hangi farklılıklar bulunur?
• Sosyal Politika sosyal bir bilim dalıdır. Bu nedenle de konusu insan, bir başka deyişle toplum olan başka sosyal bilim dalları ile aynı sistematik içinde yer alır. Sosyal Politika, konu aldığı politikaların kamusal niteliği nedeniyle, yine kamusal nitelikli politikaları konu alan başka sosyal bilim dalları ile de benzeşir. Ayrıca, aynı ya da benzer konuları olması
yüzünden bu bilim dalının bazı sosyal bilim dalları ile özel bir yakınlığı da vardır. Kapsamında bulunan konulara, kendine özgü yöntemlerle yaklaşırken, komşu bilim dallarının bilgi ve verilerinden büyük ölçüde yararlanır.
• Ancak, bu bilim dallarının konuları ve yaklaşımları arasında önemli farklılıklar vardır. Bu nedenle de, Sosyal Politika ile bu bilim dalının çevresinde bulanan sosyal bilim dalları arasındaki yakınlık, Sosyal Politika’nın akademik yetkinliğini kanıtlamış, bağımsız bir sosyal bilim dalı olma özelliğini ortadan kaldırmaz.
• Ekonomi’nin konusu, ekonomik nitelikli olaylar ve oluşumlardır. Ekonomi bilminin alt dallarından birisi olan Ekonomi Politikası, ekonomik nitelikli belirli bir hedefe ulaşabilmek doğrultusunda alınabilecek kamusal politikaları, bir başkası olan Çalışma Ekonomisi ise spesifik olarak işgücünü bir üretim faktörü olarak ele alarak inceler.
• Hukuk kurallarını konu alan Hukuk Bilimi, Sosyal Politika’nın yarattığı ilkelerin hukuki düzenlemeler aracılığı ile uygulamaya konulabilmesi doğrultusunda bir araç niteliği taşır.
• Endüstri ilişkileri, ya da Endüstriyel ilişkiler, örgütlü iş gören ve işveren ile devlet arasındaki ilişkileri bir sistem bütünlüğü içinde irdeleyen bir disiplindir.
• Bir işletmede çalışanların tümü, o işletmenin insan kaynağını oluşturur. İnsan Kaynakları Yönetimi, bu kaynağın işletmenin stratejik hedefleri doğrultusunda en etkili ve verimli biçimde nasıl değerlendirileceğini ele alarak inceler. Bu çerçevede insan Kaynakları Yönetimi disiplini; işletmenin gereksinim duyduğu işgücünün sağlanılmasından geliştirilmesine, en üst düzeyde motive edilmesinden tatmin
edilmesine dek uzanan geniş bir çalışma alanına sahiptir.




ÜNİTE 3
Sosyal Politikaların Tarihsel Gelişimi
Hangi koşullar altında oluşan ortam işçi kesiminin doğmasına yol açmıştır?
• Sanayi Devrimi’nin koşulları altında oluşan ortam, işçi kesiminin doğmasına yol açmış, bu kesimin iş ilişkileri ve yaşamında korunma zorunluluğunun duyulması ile devletler sosyal nitelikli politikalar izlemeye başlamışlardır.
• Sanayi Devrimi’ne dek süregelen dönemlerde de köleler, sefler, yamaklar, çıraklar, imalathane çalışanları, askerler, tutsaklar, gönüllüler gibi çalışma yaşamında yer alıp, ekonomik faaliyetlerde bulunan kişiler olmuştur. Ancak bu statüler altında çalışanların işçi sınıfının köklerini oluşturdukları söylenemez.
Sanayi Devrimi hangi alanda yaşanılan gelişmelerle, hangi ülkede, ne zaman yaşanılmıştır?
• Sanayi Devrimi; buhar, elektrik, gaz gibi keşfedilen yeni enerji güçlerinin, üretim sürecine uyarlanması ile birlikte 18. yüzyılın ikinci yarısında ingiltere’de yaşanılmıştır
Sanayi Devrimi’nin koşulları üretim sürecini nasıl etkilemiştir?
• Öncesine göre daha hızlı, daha çok, daha çeşitli, daha düzgün (standart ), daha ucuz üreten makineler, insan ve hayvanın kas gücünün, doğa gücünün ya da bu güçlere dayalı mekanik düzenlemelerin yerini alarak kurulan ilk fabrikalarda kullanılmaya başlanmıştır.
• Sanayileşmenin gelişip, yaygınlaşması ile fabrikalarda çalışan işçilerin sayıları hızla çoğalmış ve önceki dönemlerinde var olmayan yeni bir toplumsal kesim oluşmuştur.
Sanayi Devrimi’nin ardından çalışma koşulları giderek neden ağırlaşmış ve yaşanılan olumsuzluklar neden çalışma yaşamı ile sınırlı kalmamıştır?
• Fabrika sahiplerinin, aşırı kâr etmeye ve kapital (sermaye) birikimine yönelmeleri, maliyet içinde işgücü payının azaltılmasına yönelik uygulamalara yol açmış, bu yüzden de çalışma koşulları giderek ağırlaşmış, işgücünün demografik yapısını değiştirmiştir.
• Çalışma koşullarının giderek ağırlaşması ile çocuk ve kadınların fabrikalarda yaygın ve yoğun biçimde acımasızca kullanımının, toplumsal yaşamın her alanına olumsuz yansımaları olmuş ve büyük çalkantılara yol açmıştır.
Sanayi Devrimi’nin yaşanıldığı dönemde geçerli ekonomi felsefesi ve kurulu hukuk düzeni, yaşanılan olumsuzluklara neden engel olamamıştır?
• Sanayi Devrimi’nin yaşanıldığı dönemde geçerli klasik liberal düşünceler, devletin ekonomik yaşama katılım ve karışımına karşıydı. Bu nedenle de devletler, giderek ağırlaşan çalışma koşullarına karşın, iş ilişkileri ve yaşamını düzenlemek gereksinimi duymamıştır.
• Kurulu hukuk düzeninin dayalı olduğu hukuki eşitlik ve sözleşme serbestisi ilkeleri, fabrika sahipleri ile işçilerin nitelikleri ve içinde bulundukları koşullar nedeniyle yaşanılan olumsuzluklara engel olamamıştır.
Sosyal nitelikli ilk politikalarla kimlerin, hangi alanda, neden ve nasıl korunması öngörülmüştür?
• Sanayi Devrimini yaşayan ülkelerde devletler; işçileri, iş ilişkileri ve yaşamında hukuki düzenlemelerle koruyabilmek için, sosyal nitelikli politikalar izlemeye başlamışlardır.

Anayasa Hukuku Ders Notları

Menşe ve mahreç işaretleri ticaret unvanıdır.

Ticaret siciline tescilin ve ilanın üçüncü kişilerin sübjektif iyiniyetini kaldırması tescilin olumlu etkisinin sonucudur.

Ticari defter tutmak zorunda olanlar: Anonim şirket, ticari işletme işleten dernek, kollektif şirket, limited şirket. Esnaf ise ticari defter tutmak zorunda değildir.

Karar defterini tüzel kişi tacirler tutar.

Haksız rekabetin unsurları: Aldatıcı davranışın varlığı, Rekabet hakkının kötüye kullanılması, İktisadi rekabetin varlığı, Aldatıcı davranıştan başka surette iyiniyet kurallarına aykırılık.

Ticari işletmenin devri iyiniyetli üçüncü şahıslara ve alacaklılara karşı tescil ve ilandan itibaren hüküm ifade eder.

Komisyoncunun borç ve yükümleri: Özen gösterme ve talimata uyma, Hesap verme, Müvekkilin çıkarlarını koruma, İhbar etme

Cari hesapta iki süreyi birbirinden ayırt etmek gerekir. Bunlardan biri hesap devresidir. Diğeri ise anlaşma süresidir.


Ortak sayısının üst sınırı kanunla sınırlandırılan ortaklık tipi Limited ortaklıktır.


Kollektif ortaklıklarda itiraz hakkı yönetim hakkına sahip ortaklara aittir.


Kollektif ortaklıkta, sermaye borcunu ifa etmeyen ortaktan tazminat talep edilebilmesi için ortağa ihtar yapılmış olması aranır.


Anonim ortaklıkta yönetim kurulu üyelerine her toplantı günü için ödenen ücrete huzur hakkı denir.


Anonim ortaklıkta, denetçiler ortaklığın ciddi tehlikelerle karşılaştığını gösteren belirtiler olduğunda genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırabilirler.


Komanditer ortağın olağanüstü denetleme hakkına ilişkin doğru ifadeler: Önemli sebeplerin varlığı halinde kullanılır. Ancak somut bir iş için kullanılır. Kullanılabilmesi için dava açılması gerekir. Sürekli nitelikte değildir.


Türk hukukuna göre çıkartılması mümkün olan tahviller: Primli, İkramiyeli, Teminatlı, Pay senediyle değiştirilebilir tahvil.


Kollektif ortaklıklarda , ortaklığı temsil etme yetkisinin sınırlandırılmasının iyiniyet sahibi kişilere karşı geçerli olması için sınırlandırma ticaret siciline tescil ve ilan edilmeli.


Kollektif ortaklığın rızai temsilcileri: Ticari mümessiller, Ticari işler tellalı, Komisyoncular, Ticari vekiller


Nama yazılı tahviller alacağın temliki hükümlerine göre devredilebilir.


Emre yazılı ödeme vaadine Poliçe ile ilgili hükümler uygulanır.


Bir limited ortaklığın ortak sayısının yirmiden fazla olması halinde genel kurul toplantılarında anonim ortaklığa ait kurallar uygulanır.


Görüldüğünden belli bir süre sonra ödenecek poliçelerde ibraz süresi 1 yıldır.


Limited ortaklıklarda, ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm yoksa, müdür sıfatına kanunen ortakların tümü sahip olur.


Çekte sorumlulardan birisinin kendisine karşı sorumlu olanlara karşı açacağı davanın zamanaşımı süresi, çeki ödediği tarihten itibaren 6 aydır.


Mükerrer sigortanın amacı sigortacılara güveni arttırmak.


Kıymetli evrakın özellikleri: Kıymetli evrakın içerdiği hakkın başkasına devredilebilmesi. Kıymetli evrak tiplerinin kanunda sınırlayıcı olarak sayılmış olması. Soyutluk ilkesinin yürürlükte olması. Hakla senet arasında kuvvetli bir bağın var olması.


Hayat sigortalarında lehtarın özelliği akde taraf olmamasıdır.


Sigortanın yararları: Milli kaynakları koruması, Tasarruf sağlaması, Güvenlik sağlaması, Kapital sağlaması.


Makbuz senedi bir emtia senedidir.


Maliki olduğu bir deniz gemisini deniz ticaretinde kullanan kişiye donatan denir.


Makbuz senedine, makbuz senediyle birlikte Varant devredilirse beyaz ciro yapılabilir.


Sigortacının iç teşkilatında yer alan servisler: Muhasebe, Hukuk, Reasürans, Hasar


Müşterek avarya paylaşmasını tespit eden belgeye dispeç denir.


Sigortacı, sigorta ettirenin haklarına riziko gerçekleşince halef olur.


Sigorta hukukuna ilişkin başlıca kanunlar: Kooperatifler kanunu, Mükerrer Sigorta İnhisarı Hakkında Kanun, Trafik kanunu, Türk Ticaret kanunu.


Derneklerin malı olan gemiler yönetim kurulunu oluşturan kişilerin çoğunluğunun Türk vatandaşı olması koşuluyla Türk gemisi sayılırlar
• Konsey rejimi, 12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleştirilen askeri müdahale sonrasında oluşturulmuş ve Anayasa Düzeni Hakkındaki Kanunun 2. maddesi gereğince; TBMM’ye, Millet Meclisi’ne ve Cumhuriyet Senatosu’na ait görev ve yetkileri 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren geçici olarak Milli Güvenlik Konseyi’ne; Cumhurbaşkanı’na ait olan görev ve yetkiler de Konsey başkanına bırakılmıştır. Aynı kanunun 1. maddesi uyarınca; Konsey, kurucu iktidar olarak Anayasayı değiştirme yetkisiyle donatılmıştır. 1961 ve 1982 Anayasalarının yapım süreçlerindeki farkları sıralayabilmek.

• 1961 Anayasası’nın oluşumunda, Temsilciler Meclisi daha temsili bir niteliği haiz iken, aynı durumu 1982 Anayasası’nın oluşumundaki Danışma Meclisi’nde göremiyoruz. Bu farklılık, Danışma Meclisi’ni çok daha fazla bürokrasi ağırlıklı bir kuruluş haline getirmiştir.

• Temsilciler Meclisi Milli Birlik Komitesi karşısında, Danışma Meclisi’nin Milli Güvenlik Konseyi karşısındaki durumuna oranla daha geniş yetkili bir

kuruluştur. 1982 Anayasası’nın başlıca özelliklerini tespit edebilmek.

• Bir tepki anayasası olması nedeniyle aşırı düzenleyici bir yöntemle hazırlanmıştır.

• 1961 Anayasası’ndan daha katı niteliktedir.

• Otorite - hürriyet dengesinde, otoritenin ağırlığını arttırmıştır.

• Siyasal sistemde görülen tıkanmaları giderici ve bunalım olasılıklarını azaltıcı hükümler öngörmüştür.

• 1961 Anayasası’na oranla daha az katılmacı bir demokrasi modeli benimsemiştir.
• Cumhuriyetçilik, başta devlet başkanı olmak üzere devletin başlıca temel organlarının seçim ilkesine göre kurulmuş olduğu, bunların oluşumunda özellikle veraset ilkesinin rol almadığı bir hükümet sistemini öngören ilkeyi ifade eder. Atatürk Milliyetçiliği’ni diğer milliyetçilik anlayışlarından ayırabilmek.

• Atatürk Milliyetçiliği’nin diğer milliyetçilik anlayışlarından temel ayrımını şöyle özetleyebiliriz: Atatürk milliyetçiliği akılcı, çağdaş, uygar, ileriye dönük, demokratik, toplayıcı, birleştirici, insani ve barışçıdır. Bu milliyetçilik anlayışı, ırkçılığa, şovenizme

ve saldırganlığa karşıdır. Laikliğin unsurlarını sıralayabilmek.

• Laiklik ilkesinin en temel unsurlarını dört ana başlıkta toplayabiliriz. Buna göre;

- Resmi bir devlet dininin olmaması,

- Devletin, bütün dinlerin mensuplarına eşit davranması,

- Din kurumlarıyla devlet kurumlarının ayrılmış olması,

- Devlet yönetiminin din kurallarından etkilenmemesi.

Türk Anayasa Hukuku bakımından demokratik devlet, serbest seçim ve çok partili siyasal yaşam konularını açıklayabilmek.

• Türk Anayasa Hukuku’nda demokratik devleti öngören egemenlik kayıtsız şartsız millettindir kuralı ilk defa 1921 Anayasası’nda ifade edilmiş, 1924, 1961 ve 1982 Anayasalarında da aynen yinelenmiştir. Egemenliğin bir kişiden bütün bir millete geçmesi

ve bunu takip eden süreçte devletin hükümet sisteminin de bu esaslar çerçevesinde halkın kendi kendisini yönetmesine dayanması demokratik bir rejimin varlığı için gereklidir. 1921 ve 1924 Anayasalarında egemenliğin kullanımı ve temsili yalnızca

yasama organına bırakılmış iken, 1961 ve 1982 Anayasaları’nda bu düzenleme, egemenliğin Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organlarca kullanılacağı biçiminde değişikliğe uğramıştır.Demokrasi, yöneticilerin yönetilenler tarafından serbest ve dürüst seçimler yoluyla seçildikleri bir rejim olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla, seçme hakkı ve seçim özgürlüğü demokratik bir devlet yönetiminin vazgeçilmez koşullarıdır. Bunun gerçekleştirilmesi için kullanılan araçlar seçimler ve halkoylamalarıdır. Bu iki aracın kullanımında serbest, eşit, gizli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına uyulmalı; ayrıca, seçimler ve halkoylamaları yargı yönetim ve denetimi altında yapılmalıdır. Seçim serbestisi ilkesinin anlam ifade edebilmesi için seçmenlerin çeşitli seçenekler arasında serbest bir seçme yapabilmeleri gerekir. Çağdaş demokratik rejimlerde bu seçenekler siyasal partiler tarafından oluşturulur ve buna modern demokrasilerde partiler demokrasisi denilir. Cumhuriyet sonrası ilk dönemlerde bir iki çok partili siyasal yaşam deneyimi olmakla birlikte; dönemin koşulları bunu devamını engellemiş ve istikrarlı bir çok partili siyasal yaşamın başlaması için 1946 yılına kadar beklenmek zorunda kalınmıştır.
• 1982 Anayasası ile devletin insan haklarına saygılı olacağı belirtilmiştir. Herkesin, kişiliğine bağlı, dokunulamaz, devredilmez, temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu anlayışına karşın temel hak ve özgürlüklerin kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere

karşı ödev ve sorumluluklar içerdiği de düzenlenmiştir. Yine 1982 Anayasası gerek devlete karşı ileri sürülüp, korunacak temel hak ve özgürlükler anlayışına gerekse de çağdaş sosyal devletin özgürleştirme anlayışına yer vermiştir. Ancak, 1982 Anayasası bireyin temel hak ve özgürlüklerine devlet otoritesi karşısında daha güçsüz bir konuma sokmuştur. Hukuk Devletinin ilkelerini saptayabilmek.

• Yurttaşların, hukuki güvenlik içinde bulundukları, Devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı oldukları bir sistemi anlatan hukuk devletinin temel nitelikleri şunlardır;

- Yürütme işlemlerinin yargısal denetim altında olması

- Yasama işlemlerinin yargısal denetim altında, olması

- Yargı bağımsızlığı

- Kanuni hakim güvencesi

- Ceza sorumluluğu ilkeleri

- Hukukun genel ilkelerine bağlılık Sosyal devletin anlamını açıklayabilmek.

• 20. yüzyılda batı demokrasilerinde geliştirilen ve bir diğer ifade ile refah devleti olarak nitelendirilen sosyal devlet, devletin toplumsal ve ekonomik yaşama müdahalesini gerekli gören bir devlet yaklaşımıdır. 19. yüzyılda liberal felsefeden etkilenen jandarma devlet anlayışından farklı olarak sosyal devlet anlayışı, devletin görevlerini iç ve dış savunma ile sınırlı kabul etmemekte aynı zamanda devletin ekonomik yaşamada karışmasını zorunlu görmektedir. Eşitlik kavramının türlerini belirleyebilmek.

• Eşitlik ilkesinin, genel anlamda, şekli ve maddi olmak üzere iki türü söz konusudur.Şekli hukuki eşitlik, kanunların genel ve soyut nitelik taşıması ve bu niteliği gereğince herkese eşit olarak uygulanmasıdır. Maddi hukuki eşitlik ise aynı durumda bulunanlar için haklarda ve ödevlerde, yararlarda ve yükümlülüklerde, yetkilerde ve sorumluluklarda, fırsatlarda ve hizmetlerde eşit davranma zorunluluğunu ifade eder.
Bir devletin anayasasını yapma ve değiştirme iktidarına, kurucu iktidar adı verilmektedir. Bir anayasanın tümden yeniden yaratılması halinde asli kurucu iktidardan, mevcut bir anayasanın bazı hükümlerinin değiştirilmesi halinde tali kurucu iktidardan

söz edilmektedir. Tali kurucu iktidarın yetkisi anayasayı tamamen adi kanunlarla aynı usuller içerisinde değiştirebilmek ile anayasayı hiçbir şekilde değiştirememek arasında pek çok şekilde görülmektedir. Osmanlı-Türk Anayasa tarihinde tek yumuşak anayasa

olarak nitelendirilen 1921 Anayasası’ndan sonraki tüm anayasalarda, değiştirme sorununa ilişkin olarak özel düzenlemeler getirilmiştir. 1982 Anayasası’nın sertlik eğilimi, değiştirilmesi hiç mümkün olmayan hükümlere ilişkin düzenlemelerde ve değişiklik konusunda benimsediği karmaşık yöntemde kendisini göstermektedir. 1982 Anayasası, anayasa değişikliklerinin anayasaya uygunluğunun denetiminin sadece şekil açısından mümkün olduğu görüşünü benimsemiştir. Anayasayı değiştirme sürecinin aşamalarını

sıralayabilmek.

• Teklif ; Anayasanın değiştirilmesi TBMM üye tamsayı sının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilir.

• Görüşme ; Anayasa değişiklik teklişeri Genel Kurul’da iki kez görüşülür. ‹kinci görüşmeye birinci görüşmenin bitiminden kırk sekiz saat geçmeden başlanamaz. ‹kinci görüşmede, sadece maddeler üzerinde verilmiş olan değişiklik önergeleri görüşülür.

• Karar ; 3361 sayılı Kanun’la yapılan değişiklik ile, Anayasa’da, üye tamsayısının beşte üçü ve üçte ikisi olmak üzere iki değişik karar yeter sayısı öngörülmüştür. Anayasa değişiklik teklişerinin kabulüne ilişkin 3361 sayılı Kanun’la getirilen bir yenilik de oylamanın gizli olması zorunluluğudur.

• Onay ; Anayasa’nın 3361 sayılı Kanun’la değişik 175. maddesi, Anayasa’nın ilk metninde olduğu gibi, anayasa değişikliklerini onaylama yetkisini Cumhurbaşkanı ile halk arasında paylaştırmaktadır. Ancak karar çoğunluğunun beşte üç veya üçte iki olu- şuna göre izlenecek yollar farklıdır. Anayasa değişikliği teklifi, beşte üç veya daha fazla fakat üçte ikiden az oyla kabul edildiği takdirde, Cumhurbaşkanı’nın kanunu tekrar görüşülmek üzere Meclis’e iade etmesi veya kanunun halkoyuna sunulması gibi iki ihtimal ortaya çıkar. Cumhurbaşkanı’nın iadesi halinde anayasa değişikliği sürecinin devam edebilmesi için, Meclis’in bu kanunu üye tamsayısının en az üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul etmesi gerekir. Bu durumda Cumhurbaşkanı, kanunu halkoyuna sunabilir veya onaylayarak kesinleştirebilir. Cumhurbaşkanı beşte üçle üçte iki arasındaki oyla kabul edilmiş bir anayasa değişikliğini iade etmezse söz konusu kanunun halkoyuna sunulması zorunludur. Diğer bir deyimle bu durumda Anayasa, zorunlu halkoylaması yöntemini benimsemiş ve üçte ikiden az oyla kabul edilen bir anayasa değişikliğinin sadece Cumhurbaşkanı’nın onayıyla kesinleşmesine izin vermemiştir. Anayasa değişikliklerinin denetim usullerini belirleyebilmek.

• Anayasa değişikliklerinin anayasa uygunluğunun denetimi, şekil ve esas olmak üzere iki düzeyde söz konusu olabilir. Anayasa değişikliklerinin şekil yönünden anayasaya uygunluğunun denetimi, bu değişikliklerin anayasada düzenlenen usul ve şekil kurallarına uygun olarak yapılıp yapılmadıklarının incelenmesini içerir.
Egemenlik ve devlet kudreti tektir ve bölünmezdir. İktidarın fonksiyonları (yasama, yürütme, yargı), iktidarın değişik kullanım biçimleridir. İktidarın organları

ise, iktidarın çeşitli fonksiyonlarını yerine getirmekle görevli kişi veya kuruluşlardır (örneğin Bakanlar Kurulu, Yargıtay). Günümüzde kuvvetler ayrılığı deyimi kullanılırken kastedilen, gerçekte fonksiyonlar ayrılığıdır. Devletin hukuki fonksiyonlarının, maddi, şekli ve organik tasniflerini açıklayabilmek.

• Devletin hukuki fonksiyonları yasama, yürütme ve yargı olarak üçe ayrılmakta, fakat bu kavramların nasıl tanımlanması gerektiği tartışılmaktadır. Bir görüş, devletin hukuki fonksiyonlarının tasnifini, bu fonksiyonların ifasında başvurulan işlemlerin hukuki mahiyetine dayandırmaktadır (maddi tasnif). Diğer bir görüş ise, devletin fonksiyonlarını ve bu fonksiyonların ifa aracı olan hukuki işlemleri, bu işlemleri yapan organa (organik tasnif) ve yapılış şekillerine göre (şekli tasnif) tasnif etmektedir. 1924, 1961 ve 1982 Anayasaları’nda, kuvvetler ayrılığının nasıl düzenlendiğini belirleyebilmek.

• Türkiye’de 1924 Anayasası’nın 5. maddesinde kuvvetler birliği anlamına gelen bir ifade kullanılmakla beraber aslında fonksiyonlar ayrılığı gerçekleştirilmiştir. 1961 Anayasası da 1924 Anayasası’nın sistemini benimsemiş, ancak yargı organının bağımsızlığı konusunda daha güvenli bir sistem getirmiştir. 1982 Anayasası ise kuvvetler ayrılığı sistemini benimsemekle birlikte, yürütmeyi sadece bir görev değil, aynı zamanda yetki olarak nitelendirmiştir. Bu durum kendisini 1982 Anayasası’nda Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnameleri ile Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde gösterir

Ünite 1 devlet bütçesi 1-7

İDARE HUKUKU SORU CEVAP ÇALIŞMASI



İDARE HUKUKU


Bakanlar Kurulu ile Cumhurbaşkanı'nı, yürütmenin diğer kanadı olan idareden ayıran en önemli kıstas hangisidir?

BAKANLAR KURULU VE CUMHURBAŞKANI,SİYASAL NİTELİKTE GÖREV YERİNE GETİRİRLER

Devletin temel kuruluşuna ve işleyişine ilişkin kuralların tamamına ne ad verilir?
MADDİ ANLAMDA ANAYASA

Kanun teklif ve tasarıları hangi mercii tarafından komisyonlara havale edilir?
TBMM BAŞKANLI?I

Milli İstihbarat Teşkilatı, nereye bağlıdır?
BAŞBAKANLIK

Devletin milli güvenliğin korunması için giriştiği gizli polis faaliyetleri hangisidir?
SİYASİ POLİS

Konusunu oluşturan faaliyet özel kesime tamamen yasaklanmış olan kamu hizmeti türüne ne ad verilir?
TEKELLİ KAMU HİZMETİ

İdarenin yürüttüğü bir hizmetin kurulmasında, düzenlenmesinde ya da işleyişindeki bozukluk veya aksaklığa ne ad verilir?
HİZMET KUSURU

İdari yargı yerleri tarafından verilen kararların, bu kararları uygulamak durumunda bulunan kamu görevlilerine uygulanmaması, hangi tür kusuru oluşturur?
YARGI KARARLARINA UYMAMA

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre; sözleşmeli personel ve geçici personelin alınmasına kim karar verir?
BAKANLAR KURULU

657'de sayılan; memurlar, sözleşmeli personel ve geçici personel dışında bir iş akti ile çalışan işçilere hangi hukuk kuralları uygulanır?
KARİYER

Siyasal denetimde, yasama organı, idareyi hangi organ aracılığı ile denetlemektedir?
HÜKÜMET

Dilekçe Komisyonunun dilekçenin esası hakkında almış olduğu kararlara karşı milletvekilleri kaç gün içinde itiraz edebilir?
30

İdarenin yargısal denetiminin genel mahkemelerde yapıldığı sistemlere ne ad verilir?
YARGI BİRLİ?İ SİSTEMİ

İdari yargı ile adli yargı düzenine dahil mahkemeler arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını çözmekle yetkili yargı mercii hangisidir
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ

Hukuk devleti ilkesinin karşıtı hangisidir?
POLİS DEVLETİ

Kamu kuruluşlarının belli bir yörede uygulanacak olan yönetmeliklerinin yargısal denetimi hangi mahkemede yapılır?
İDARE MAHKEMESİ

Kamulaştırma işlemi sonucu idarenin mal malikine belli bir bedel ödemesi hangi ilkenin sonucudur?
FEDAKARLI?IN DENKLEŞTİRİLMESİ İLKESİ

Malikin geri alma hakkının doğması için kamulaştırılan malın kaç yıl süresince hiçbir işlem yapılmadan olduğu gibi bırakılması gerekir?
5 YIL

Genel idari kolluk kimin emri altında görev yapar?
KAYMAKAM, VALİ, İÇİŞLERİ BAKANI
TCDD'nin yürüttüğü kamu hizmeti, hangi kamu hizmetine örnek teşkil eder?
MİLLİ KAMU HİZMETİ

Toprak kayması, idarenin sorumluluğunu ortadan kaldıran sebeplerden hangisinin kapsamına girer?
MÜCBİR SEBEP

TBMM üye tamsayısının ne kadar çoğunluğu ile Meclis dışından cumhurbaşkanı adayı gösterilebilir?
1/5

“Devletin üstlendiği kamu hizmetlerinin konularına göre uzmanlaşmış ve örgütlenmiş bölümleri” hangisidir?
BAKANLIK


Devlet memurlarına verilen doğum ve evlenme izni hangi tür izinlere örnek teşkil eder?
MAZERET İZNİ

Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin kararlarına karşı nereye başvurulabilir?
HİÇBİR YERE BAŞVURAMAZ

Yerinden yönetim kuruluşlarına tanınan özerkliğin istisnası hangisidir?
İDARİ VESAYET

Danıştayın tüzükleri inceleme yetkisi hangi unsur açısından sonuç doğurur?
ŞEKİL

Bir idari kararın niteliğini ve sonuçlarını değiştirmeden, yanlış hükümleri yerine doğruların konulmasına ne ad verilir?
DÜZELTME

Kamulaştırma kararına karşı idari yargıda kaç gün içinde dava açmalıdır?
30

Köyde mahsul zamanlarında eşkıya ve çapulcunun türemesi halinde, mahsulü yağmadan korumak amacıyla köy ihtiyar meclisi ve muhtar tarafından atanan kolluk personeli hangisidir?
GÖNÜLLÜ KÖY KORUCULARI

Kamu hizmetlerinin konularına göre sınıflandırılmasında eğitim hizmetleri hangi tür kamu hizmetlerine girer?
İDARİ KAMU HİZMETLERİ

İYUK'na göre yargı kararlarının uygulanması için kamu görevlilerine tanınan süre ne kadardır?
30 GÜN

Baraj ve nükleer tesislerin yapımında doğabilecek tehlikeli durumların meydana gelmesi hangi ilke ile ilgili bir durumdur?
RİSK İLKESİ

“Bir Bakanını, bakanlığının yürüttüğü hizmet alanında devlet adına hukuki işlemlere girişmesi, devleti borçlu ve alacaklı kılması” ne tür bir idari yetkidir?
DEVLET TÜZEL KİŞİLİ?İNİ TEMSİL ETME YETKİSİ

Radyoaktif ışınlara maruz kalan memurlara, yıllık izinlerine ek olarak verilen izin aşağıdakilerden hangisidir?
SA?LIK İZNİ

Kişilerin, kamu hukukuna tabi görevliler ile ilgili olarak, uğradıkları zarardan ötürü, bu görevleri yerine getiren personel aleyhine değil, ilgili kurum aleyhine dava açmalarını öngören sisteme ne ad verilir?
GÜVENCE

Memurlar, kendilerine verilen uyarma cezalarına karşı hangi merciye itiraz edebilirler?
DİSİPLİN KURULU

İdarenin yapmış olduğu işlem ve eylemlerin idari kuruluşlar tarafından denetlenmesine, ne ad verilir?
İDARİ DENETİM

İDARE HUKUKU SORU BANKASI (AÇIKLAMALI)


İDARE HUKUKU SORULARI

1.) Aşağıdaki suçlardan hangisinin işlenmesi devlet memurluğuna alınmada engel teşkil etmez?

A) İhtilas
B) Hırsızlık
C) Müessir fiil
D) İrtikap
E) İnancı kötüye kullanma
AÇIKLAMA: Müessir fiil haricindeki suçlar, yüz kızartıcı suçlar olup devlet memurluğuna alınmada engel teşkil eder.

2.) Devlet Memurluğunda adaylık süresi en az ne kadardır?

A) 3 ay
B) 6 ay
C) 9 ay
D) 1 yıl
E) 15 ay
AÇIKLAMA: Memurlukta adaylık süresi en az 1 yıl, en çok 2 yıldır.


3.) Adaylık süresi içinde görevline son verilen memur kaç yıl süreyle devlet memurluğuna alınamaz?

A) 1 yıl
B) 2 yıl
C) 3 yıl
D) 4 yıl
E) 5 yıl

AÇIKLAMA: Adaylık süresi içinde görevine son verilen memur 3 yıl süreyle devlet memurluğuna alınamaz.

4.) Bulunduğu yerden başka yere göreve atanmış olan memur, kaç gün içinde o yere hareket etmek zorundadır?

A) 3
B) 5
C) 10
D) 15
E) 20
AÇIKLAMA: Bulunduğu yerden başka bir yere atanan memur 15 gün içinde o yere hareket etmek zorundadır.

5.) Olumsuz sicil alan memur ne kadar süre içinde nereye itiraz edebilir?

A) 15 gün içinde disiplin kuruluna
B) 1 ay içinde atamaya yetkili amire
C) 10 gün içinde Yüksek Disiplin Kuruluna
D) 20 gün içinde ilgili bakanlığa
E) 8 gün içinde bir üste
AÇIKLAMA: Olumsuz sicil alan memur 1 ay içinde atamaya yetkili amire itiraz edebilir.

6.) İki kez üst üste olumsuz sicil alan memur;

A) Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alır.
B) Maaştan kesme cezası alır.
C) Meslekten atılır.
D) Başka bir sicil amirinin emrine verilir.
E) Görevine son verilir.
AÇIKLAMA: İki kez üst üste olumsuz sicil alan memur, başka bir sicil amirinin emrine verilir.

7.) Memura aylıktan kesme cezasını aşağıdakilerden hangisi verir?

A) Atamaya yetkili amir
B) Disiplin amiri
C) Yüksek disiplin kurulu
D) Atamayı onamaya yetkili kişi
E) Kurum genel müdürü
AÇIKLAMA: Memura aylıktan kesme cezasını disiplin amiri verir.

8.) Kınama cezasına karşı ilgili memur kaç gün içinde itiraz edebilir?

A) 3
B) 5
C) 7
D) 8
E) 10
AÇIKLAMA: Kınama cezasına karşı ilgili memur 7 gün içinde itiraz edebilir.

9.) 657 sayılı kanuna göre görevden uzaklaştırmaya yetkili makam aşağıdakilerden hangisi olamaz?

A) Atamaya yetkili amirler
B) Bakanlık ve genel müdürlük müfettişleri
C) Valiler
D) Kaymakamlar
E) Yüksek disiplin kurulu
AÇIKLAMA: Yüksek disiplin kurulu dışındaki tüm kişilerin görevden uzaklaştırma cezası vermeye yetkisi vardır.

10.) Aşağıdaki denetimlerden hangisi bir idari denetim türü değildir?

A) Hiyerarşi denetimi
B) Vesayet denetimi
C) Devlet Denetleme Kurulunun denetimi
D) KİT'lerin denetlenmesi
E) Meclis denetimi
AÇIKLAMA: Meclis denetimi idari denetim türlerinden biri değildir. Siyasi denetimdir.

11.) Aşağıdakilerden hangisi meclis denetim yollarından biri değildir?

A) Soru
B) Gensoru
C) Kamu denetimi
D) Meclis araştırması
E) Meclis soruşturması
AÇIKLAMA: Kamu denetimi meclis denetim yollarından biri değildir.

12.) 1868 yılında danıştayın kurulmasında hangi Avrupa ülkesinden esinlenilmiştir?

A) İngiltere
B) Fransa
C) İsviçre
D) Almanya
E) Belçika
AÇIKLAMA: Fransa'dan esinlenerek 1868 yılında danıştay kurulmuştur.

13.) Danıştayın kurulması ilk olarak hangi Anayasamızda yer almıştır?

A) 1876
B) 1921
C) 1924
D) 1961
E) 1982
AÇIKLAMA: İlk kez 1924 Anayasasında danıştayın kuruluşu yer almıştır.

14.) İdari işlemlerin hangi ögesinde takdir yetkisi olabilir?

A) Sebep ve konu
B) Şekil ve yetki
C) Maksat ve konu
D) Yetki ve sebep
E) Şekil ve maksat
AÇIKLAMA: İdari işlemlerin sebep ve konu ögelerinde takdir yetkisi olabilir.

15.) Bölge idare mahkemelerinin kuruluşunda aşağıdakilerden hangisi yetkilidir?

A) Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu
B) Adalet Bakanlığı
C) Bakanlar Kurulu
D) Danıştay
E) Yargıtay
AÇIKLAMA: Bölge İdare Mahkemelerinin kurulmasında Adalet Bakanlığı yetkilidir.



16.) İdare mahkemesinin tek hakimler vermiş olduğu kararlara karşı yapılan itirazları aşağıdakilerden hangisi inceler?

A) Danıştay
B) Yargıtay
C) Sayıştay
D) Bölge idare mahkemesi
E) Hakimler savcılar yüksek kurulu
AÇIKLAMA: İtiraz mercii Bölge İdare Mahkemesidir.

17.) Sıkıyönetim kanununun kapsamına giren suçların yargılanması nerede yapılır?

A) Ağır Ceza Mahkemesi
B) Devlet Güvenlik Mahkemesi
C) Asliye Ceza Mahkemesi
D) Askeri Ceza Mahkemesi
E) Sulh Ceza Mahkemesi
AÇIKLAMA: Sıkıyönetim Kanununun kapsamına giren suçlar Askeri Ceza Mahkemesinde görülürler.

18.) Anayasa Mahkemesi aşağıdakilerden hangisini Yüce Divan sıfatıyla yargılamaz?

A) Cumhurbaşkanı
B) Bakan
C) Yargıtay üyeleri
D) HSYK üyeleri
E) Sayıştay başsavcısı
AÇIKLAMA: İlk 4 şıktakiler Anayasa Mahkemesince Yüce Divan sıfatıyla yargılanırlar.

19.) İdare Mahkemesinde açılması gereken bir dava, Vergi Mahkemesinde açılmışsa hakim ne yapar?

A) Görev yönünden davayı reddeder.
B) Yetki yönünden davayı reddeder.
C) Vergi Mahkemesi genel nitelikli bir mahkeme olduğu için davayı görür.
D) Davayı danıştaya gönderir.
E) Davanın görülebilmesi için öncelikle yargıtay tarafından menci tayini yoluna gidilmelidir.
AÇIKLAMA: Görev kamu düzenine ilişkindir. Bu yüzden mahkeme davayı göremez. Görev yönünden davayı reddetmelidir.

20.) Ayrı yargı düzenlerinde yer alan mahkemeler konusu ve sebebi aynı olan bir davada iki farklı hüküm verirlerse aşağıdakilerden hangisi gerçekleşmiş olur?

A) Olumlu görev uyuşmazlığı
B) Olumlu yetki uyuşmazlığı
C) Olumsuz görev uyuşmazlığı
D) Olumsuz yetki uyuşmazlığı
E) Hüküm uyuşmazlığı
AÇIKLAMA: Soruda tanımlanan kavram hüküm uyuşmazlığıdır.

21.) Uyuşmazlık mahkemesinde aşağıdakilerden hangisinden üye bulunmaz?

A) Yargıtay
B) Danıştay
C) Sayıştay
D) Askeri Yargıtay
E) Askeri Yüksek İdare Mahkemesi
AÇIKLAMA: Uyuşmazlık mahkemesinde sayıştaydan üye bulunmaz.

22.) Uyuşmazlık Mahkemesi bir başkan ve kaç üyeden kurulur?

A) 6 asıl 6 yedek üyeden
B) 10 asıl 10 yedek üyeden
C) 12 asıl 12 yedek üyeden
D) 4 asıl 4 yedek üyeden
E) 7 asıl 7 yedek üyeden
AÇIKLAMA: Uyuşmazlık Mahkemesi 1 başkan, 12 asıl, 12 yedek üyeden kurulur.

23.) Uyuşmazlık Mahkemesinin kararı ne kadar süre içinde gelmezse mahkeme davayı görmeye devam eder?

A) 2 ay
B) 3 ay
C) 4 ay
D) 5 ay
E) 6 ay
AÇIKLAMA: Uyuşmazlık Mahkemesinin kararı 6 ay içinde gelmezse, mahkeme davayı görmeye devam eder.

24.) Bakanlar Kurulu kararlarına karşı açılan davalar aşağıdaki mahkemelerden hangisinde görülür?

A) İdare Mahkemesi
B) Vergi Mahkemesi
C) Yargıtay
D) Danıştay
E) Sayıştay
AÇIKLAMA: Bakanlar Kurulu kararlarına karşı açılan davalar danıştayda ilk derece mahkemesi olarak görülür.

25.) Aşağıdakilerden hangisinin tüzel kişiliğinin sana ermesi kanunla olur?

A) Sendikalar
B) Vakıflar
C) Dernekler
D) Kamu tüzel kişileri
E) Şirketler
AÇIKLAMA: Kamu tüzel kişiliklerin, tüzel kişilikleri ancak kanunla sona erer.

26.) Müşterek kararnamelere karşı açılacak olan iptal davalarında aşağıdakilerden hangisi davalı olacaktır?

A) Cumhurbaşkanı
B) başbakanlık
C) Bakanlar Kurulu
D) Bakan
E) Hepsi
AÇIKLAMA: Müşterek kararnamelere karşı açılacak iptal davalarında bakan davalı olarak gösterilecektir.

27.) İdare Mahkemesinde iptal davası açma süresi kaç gündür?

A) 15 gün
B) 30 gün
C) 60 gün
D) 90 gün
E) 45 gün
AÇIKLAMA: İdare Mahkemesinde iptal davası açma süresi 60 gündür.

28.) Dava açma süresinin son günü adli tatile rastlarsa, süre, tatil bitiminden itibaren kaç gün uzamış sayılır?

A) 1 gün
B) 3 gün
C) 5 gün
D) 7 gün
E) 10 gün
AÇIKLAMA: Sürenin son günü adli tatile rastlarsa süre 7 gün uzar.

29.) İdare Mahkemesinin kararlarına karşı temyiz süresi kaç gündür?

A) 15 gün
B) 30 gün
C) 60 gün
D) 45 gün
E) 75 gün
AÇIKLAMA: İdare Mahkemesinde temyiz süresi 30 gündür.

30.) Karar düzeltme süresi ne kadardır?

A) 5 gün
B) 7 gün
C) 10 gün
D) 15 gün
E) 30 gün
AÇIKLAMA: Karar düzeltme süresi, idari yargıda 15 gündür.
_________________
İDARE HUKUKU

1. Merkezi idarenin başkent teşkilatına dahil olanlar?


a) Cumhurbaşkanı
b) Bakanlıklar
c) Başbakan
d) Bakanlar Kurulu

2. Devletin üstlendiği kamu hizmetlerini yürütmek üzere kurulan, konularına göre uzmanlaşmış, devlet tüzel kişiliğini temsil eden bölümlere ne ad verilir?

Bakanlık

3. Bakanın idari yetkileri?


a) Hiyerarşik yetki
b) Harcama Yetkisi
c) Devlet tüzel kişiliğini temsil etme yetkisi
d) Yönetmelik çıkarma yetkisi

4. Bakanlığın başkent teşkilatının birimleri?

a) Ana hizmet birimleri
b) Danışma birimleri
c) Yardımcı birimler
d) Denetim Birimleri



7. Cumhurbaşkanlığı örgütünün bölümleri?


a) Cumhurbaşkanlığı danışmanı
b) Devlet Denetleme Kurulu
c) Güvenlik istihbarat teşkilatı
d) Cumhurbaşkanlığı yaverliği


8. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğini oluşturan belli başlı bölümler?


a) Cumhurbaşkanlığı genel sekreterliği
b) Başyaverlik
c) Cumhurbaşkanlığı özel Kalem Müdürlüğü
d) Cumhurbaşkanlığı Danışmanlığı

9. Bakanların bakanlıktaki kamu görevlileri üzerindeki hiyerarşi yetkileri?

a) Emir ve yön vermek
b) Bazı görevlileri atamak
c) Sicil vermek
d) Disiplin Cezası uygulamak

10. Hükümetin kuruluşuyla ilgili ifadeler?

a) Başbakan, Bakanlar Kurulunun başkanıdır
b) Bakanların seçimi başbakan tarafından yapılır.
c) Anayasada meclis dışından bakan atama imkanı mevcuttur
d) Bakanlar Kurulunun listesi TBMM’ne sunulur

11. Cumhurbaşkanının tarafsız ve partiler üstü olması Anayasada bazı düzenlemeleri getirmiştir. Bunlar

a) Cumhurbaşkanının görev süresinin meclisin görev süresinden daha uzun olması
b) Aynı kişinin arka arkaya Cumhurbaşkanı seçilememesi
c) Cumhurbaşkanı seçilen kimsenin partisiyle ilişiğinin kesilmesi
d) Cumhurbaşkanı seçilen kimsenin Millet Meclisi üyeliği sıfatının sona ermesi


12. Bakanların görevleri?


a) Başbakana yardım etmek
b) Bakanlar Kurulunda koordinasyonu sağlamak
c) Başbakan tarafından verilen görevleri yerine getirmek
d) Bakanlar Kurulu toplantısına katılmak

13. Bakanlık Müsteşarlığı


a) Bakanın en yakın yardımcısı ve danışmanıdır
b) Müsteşarlık görevi sürekli bir görevdir
c) Müsteşar bakandan sonra bakanlığın en yüksek amiridir
d) Ulkemizde siyasal müsteşarlık müessesi mevcut değildir

14 Devlet Denetleme Kurulunun denetim alanına girenler?


a) Işçi ve işveren teşekkülleri
b) Kamuya yararlı dernekler
c) Kamu kurumları
d) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları


15. Devlet Denetleme Kurulu Başkanının görev süresi ne kadardır?

5


16. Türkiye Cumhuriyetini ve Milletin birliğini kim temsil eder?

Cumhurbaşkanı


17. Cumhurbaşkanı seçilebilmek için aranan asgari eğitim düzeyin nedir?

Yüksek okul mezunu olmak


18. Yürütmenin tarafsız ve sorumsuz öğesi nedir?

Cumhurbaşkanı

19. Yeni kurulan bir hükümet hangi süre içinde güvenoyu almak için TBMM başvurmak zorundadır?

Bakanlar kurulunun kurulmasını takip eden 1 hafta içinde


20. Valinin adli alandaki görev ve yetkileri

a) Savcıdan adalet işlerinin nedenlerini sormak
b) Savcıdan kamu davası açmasını istemek
c) Cezaevlerini gözetmek
d) Tutuk Evlerini denetlemek

21. Il idare kurulu üyeleri?

a) Hukuk işleri müdürü
b) Defterdar
c) Milli Eğitim Müdürü
d) Tarım Müdürü

22. Bir bucağın bağlı bulunduğu ilin değiştirilmesi suretiyle, bir ilin sınırlarının değiştirilmesi hangi hukuki değişme ile gerçekleşir?

Içişleri Bakanlığının ortak kararnamesi

23. Valinin nitelikleri?

a) Il idaresinin başıdır
b) Ilde hükümetin temsilcisidir
c) Il idaresinin başıdır
d) Hiyerarşik amirdir

24. Kaymakamın görev ve yetkileri?

a) Yönetmeliklerin uygulanmasını sağlamak
b) Tüzükleri ilan etmek
c) Ilçede kamu düzenini sağlamak
d) Hiyerarşik yetki kullanmak


25. Valinin statüsü, görevlileri ve atanması ile ilgili ?

a) Vali ilde devletin hükümetin ve ayrı ayrı her bakanlığın temsilcisidir
b) Vali,kendisine ulaşan şikayetlerle ilgili olarak askerlik şubesinden ancak bilgi isteyebilir
c) Vali askeri, adli ve yerinden yönetim kuruluşları dışındaki tüm devlet daire ve müseseselerini denetleyebilir
d) Vali, içişleri bakanının önerisi, Bakanlar Kurulu’nun kararı Cumhurbaşkanı onayı ile atanır.

26. Kaymakamın görevleri?

a) Hükümet kararlarının uygulanmasını sağlamak
b) Ilçede kamudüzenini sağlamak
c) Ilçedeki merkezi kuruluşları hiyerarşik yetki kullanmak
d) Kanun açıkça yetki verdiği hallerde devlet tüzel kişiliği adına işlemler yapmak

27. Bucak meclisi yılda kaç kez ve ne zaman toplanır?

Yılda bir kez ekim ayı başında

28. Il idare şube başkanları kimin emri altındadırlar?

Valinin


29. Il idare kurulunun üyeleri?

a) Milli Eğitim Müdürü
b) Sağlık Müdürü
c) Hukuk Işleri Müdürü
d) Bayındırlık Müdürü

30. Bucak Komisyonu üyeleri kaç yıl süre için seçilir?

1

31. Valinin Yetkileri?

a) Hükümet ve bakanların karar ve emirlerini yürütmek
b) Il teşkilatındaki devlet memurları üzerinde hiyerarşik yetki kullanmak
c) Resmi törenlere başkanlık etmek
d) Ilçe, bucak köyleri denetlemek

32. Ilçe idare kurulunda yer alanlar?

a) Kaymakam
b) Yazı işleri Müdürü
c) Milli Eğitim Müdürü
d) Tarım veKöyişleri Müdürü

33. Bucaktaki tüm kolluk güçleri kullanma yetkisine sahiptir?

Bucak Müdürü
36. GAP bölge idaresi içinde olan iller?


a) Adıyaman
b) Siirt
c) Şanlıurfa
d) Diyarbakır


38. Idarenin sorumluluğunun doğması için gerekli koşullar?

a) Idari bir işlemin olması
b) Bir zararın doğması
c) Idari davranış ile zarar arasında nedensellik bağı olması
d) Idarenin kusuru

39. Ilçe idare şube başkanların?

a) Milli Eğitim Müdürü
b) Jandarma Komutanı
c) EmniyetMüdürü
d) Mal Müdürü

40. Ilçe idare kurulunun üyeleri?

a) Tarım ve köy işleri müdürü
b) Mal Müdürü
c) Milli eğitim Müdürü
d) Yazıişleri müdürü

41. Bucak komisyonu üyeleri kaç yıl süre için seçilir?


1

42. Ilde kamu düzeninin korumak için gerekli tüm kolluk önlemlerini alma yetkisi kime aittir?

Valiye

43. Il idare şube başkanları hangisinin emri altındadır?

Valinin

44. Köy kanunu hangi yıl çıkarılmıştır?

1924


46. Il özel idaresinin bir organı olan il genel meclisinin feshine kim karar verir?


Danıştay


48. Büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyeleri arasında uyuşmazlık çıktığında hangisi düzenleyici önlem almak yetkisine sahiptir?

Büyükşehir Belediye Meclisi



49. Köy muhtarı ile ihtiyar meclisini seçen köy idaresi orgnaı nedir?

Köy idare kurulu

50. Vali tarafından sunulan yıllık faaliyet raporunu görüşüp oylamak görevi kime aittir?

Il genel meclisi

51. Kim il daimi encümenine başkanlık eder?

Vali veya görevlendirdiği bir kişi

52. Kamu hizmeti imtiyazı verme yetkisi kime aittir?

Belediye Meclisi

53. Belediye Meclisi toplantı zamanı dışında ve özel toplantı haricinde bir yerde toplanırsa nasıl bir durum söz konusu olur?


Danıştay kararı ile dağıtılır

54. Il genel meclisi tarafından kabul edilen ve vali tarafından içişleri bakanlığına gönderilen il özel idaresinin bütçesi, Bakanlık tarafından kaç gün içinde onaylanmazsa, onaylanmış kabul edilir?

30

55. Iç işleri bakanlığı, kendisine gelen bir yerleşim biriminde belediye kurulmasına ilişkin talebi içeren dosyayı kime sunar?

Danıştay

56. Bir köyde isteğe bağlı işlerin zorunlu hale gelmesine kim karar verir?

Köy Derneği

57. Köy kanunu hangi yılda çıkarılmıştır?

1924

58. Belediye kurulması hakkındaki karar, ne zaman uygulanır?

Kesinleşme tarihini izleyen mali yılın başlangıcından itibaren

59. Hem bir yerel yönetimin başı hemde merkezden yönetim sisteminin içinde olan

Vali

60. Belediyenin yetkileri?

Zabıta yetkilerini kullanmak
Su tesisatı kurmak
Belediye vergilerini tahsil etmek
Belediye vergisi tahsil etmek

61. Il özel idaresinin bir organı olan il genel meclisinin feshine kim karar verir?


Danıştay

62. Il özel idaresinin yürütme organı nedir?

Vali

63. Köy muhtarı ve ihtiyar meclisini seçen köy idaresi organı nedir?

Köy idare kurulu

64. Belediyenin gelirleri?

Belediyeye tahsis edilmiş vergiler
Belediyeye tahsis edilmiş harçlar
Belediye mallarının kira bedelleri
Harçlar
Pay vergisi
Emlak Vergisi
Gelir kanununda belirlenen vergi ve harçlar
Özel kaynaklardan elde ettiği gelirler
65. Mahalle yönetimince verilecek belgeler karşılığında alınacak ücretler kim taraından saptanır?


Il idareKurulu

66. Salma nedir?

Köylerin köyde oturan veya köyle maddi ilişiği olanlardan aldıkları aile vergisi

67. Belediye encümeninin görevleri?

Belediye muhasebe hesaplarını incelemek
Artırma, eksiltme şartnamelerini ve ihaleleri incelemek ve onaylamak
Belediye başkanı tarafından hazırlanan bütçe tasarısını incelemek
Belediye cezalarını vermek

68. Köy tüzel kişiliğinin yürütme organı?

Muhtar

69. Mülki idare bölümünün kademeleri?

Bucaklar
Iller
Il genelMeclisi
Ilçeler

70. Köy personelleri

Köy imamı
Köy korucusu
Köy katibi
Köyş muhtarı

71. Büyükşehir belediye başkanı kaç yıl için seçilir?

5

72. Belediye tüzel kişiliğinin başı ve yürütme organı kimdir?

Belediye Başkanı


73. Muhtarlar için ?

Köy yararına olmayan kararları kaymakam veya vali tarafından bozulabilir
Genel idare ile ilgili görevlerin köyde uygulanmasına yardımcı olur
Köy idaresinin başıdır
Devletin köyde bir ayanıdır

75. Teknik bilgi ve uzmanlık isteyen belli bir hizmetin merkezi idare teşkilatı dışında örgütlenmesi ve tüzel kişiliğe kavuşturulması sonucu ortaya çıkan kuruluşlara ne ad verilir?


Hizmet yerinden yönetim kuruluşları

76. Kamu kurumlarının ortak özellikleri?


Kamu tüzel kişiliğene sahip olma
Özerkliğe sahip olma
Özel bütçelerinin olması
Vesayet denetimine sahip olma

77. İdari kamu kurumları?


Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü
Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Yol-Su –Elektrik






78. Hizmet yerinden kamu kuruluşları faaliyet konuları açısından nasıl sınıflandırılır?

İdari Kamu Kurumları
İktisadi Kamu Kurumları
KİT’ler
Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları
KİT’ler



79. KİT’ler kimin denetimine tabidir?

TBMM


80. Hizmet yerinden yönetim kuruluşlarının özellikleri?

Kamu tüzel kişiliğine sahiptirler
Özerktirler
Vesayet denetimine tabidirler
Ayrı bir mal varlıkları vardır.


81. İdari kamu kurumları?

Beden terbiyesi spor genel müdürlüğü
Karayolları genel müdürlüğü
Tarım ve Toprak Reformu Genel Müdürlüğü
Çocuklar Esirgeme Kurumu


82. İDT; KİK ve Bağlı ortaklıkların özel kesime ait A.Ş’lerde sahip oldukları ve en az %15 en çok %50 oranında olabilen paya ne ad verilir?

İştirak

83. Kamu İktisadi Teşebbüsleri İktisadi Faaliyetlerini nasıl sürdürürler?

Kendilerine bağlı müesseseler ve bağlı ortaklıklar aracılığıyla


84. Kit’lerin özellikleri?

Kamu tüzel kişiliğe sahip olma
Özerk bütçeleri vardır
Devlet ihale kanuna, tabi değildirler
Yüksek denetleme kurulunun denetimine tabidirler


85. Sosyal Kamu Kurumları?

T.C Emekli Sandığı
S.S.K
Bağ-Kur
Ordu Yardımlaşma Kurumu


86. Sosyal Kamu Kurumlarının Özellikleri?

İlgililerin yönetime katılmaları suretiyle yönetilirler
Verdiği hizmetler karşılığında vergi niteliğinde para toplarlar
Karma bir hukuki rejime tabidirler
Kamu gücünden kaynaklanan yetki ve ayrıcalıklara sahiptirler


87. Meslek Kuruluşlarının özellikleri?

Kamu kurumu niteliğindedirler
Organlarını kendi üyeleri arasından seçerler
Zorunlu üyelik esasına dayanırlar
Özerk bütçeleri vardır


88. Bağlı ortaklıklar nasıl kurulurlar?

Bakanlar Kurulu Kararıyla


89. Kamu İktisadi Teşebbüsleri kimin denetimine tabidir?


Yüksek Denetleme Kurulu


90. Hizmet Yerinden Yönetim Kuruluşuna bir örnek?

TC Emekli Sandığı

91. Hangi ilke gereği memurluğa girmek, sınıflar içinde ilerlemek yetenek esasına dayandırılır?

Liyakat


92. Aşağıdakilerden hangisi dar anlamda kamu görevlisi tanımlaması kapsamı içinde olanlar?

Öğretim Süresi
Öğretmen
Maliye Memuru
Profesör


93. Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerin ifa ile görevlendirilenlere ne ad verilir?

Memur


94. 657 sayılı Kanunda sayılan kamu görevlilerinden hangisi özel hukuk hükümlerine tabidir?

İşçi


95. Memur olma koşulları?

Türk Vatandaşı olmak
Kamu haklarından mahrum olmamak
18 yaşını bitirmiş olmak
Askerlikle ilişiğinin bulunmaması
Kamu hizmetinden mahrum olmamak



96. Memurların tabi oldukları müsbet ödevler?

Anayasa ve yasalara saygılı olma
Hiyerarşik üste bağlılık
Mal Bildirme
Yasalara Saygılı davranma


97. Türk Ceza Kanunda yer alan memur kavramı hangi anlamda kullanılmıştır?

Geniş anlamda kamu görevlisi

98. Bir kurumun sözleşmeli personel çalıştırabilmesi için kimin görüşüne başvurması gerekir?

Devlet Personel Başkanlığının


99. Devlet Memurları Kanunda öngörülen Sınıflar?
Din Hizmetleri
Emniyet Hizmetleri
Eğitim ve öğretimsınıfı
Yardımcı Hizmetler vs.
100. Devlet Memurluğunda adaylık süresi en çok ne kadardır?

2 yıl


101. Devlet Memurları için getirilen yasaklar?


Üstün kendi hakkındaki işlemlerine itiraz etme
Yapı kooperatiflerinde yönetici olma
Tüketim kooperatifi denetçisi olma
Amirin emrini yerine getirme


102. Radyoaktif ışınlara maruz kalan devlet memurlarına yıllık izinlerine ek olarak verilen bir aylık izne ne ad verilir?

Sağlık İzni


103. Bir memurun olumlu sicil alabilmesi için not ortalamasının yüz üzerinden en az kaç olması gerekir?

60


104. Devlet Memuru Kanununa göre Memurların ödevleri?

Mal Bildiriminde bulunma
Görev sırasında tarafsız olma
Anayasa ve devlete bağlılık
Görev yerinin olduğu yerleşim merkezinde oturma

105. Aylık kesme cezasında memurun maaşından en çok ne kadarı kesilebilir?

1/8


106. Devlet memurları kanununa göre disiplin cezalarının türleri?

Kınama
Aylıktan Kesme
Kıdem ilerlemesinin durdurulması
Devlet Memurluğundan çıkarma


107. Olumsuz Görev Uyuşmazlıkları?

İki görevsizlik kararının bulunması
Görevsizlik kararının kesinleşmiş olması
Görevsizlik kararları verilen davaların sebebinin aynı olması

108. Bir yargı kolu içinde yer alan bir mahkemenin bir başka yargı yolu içinde yer alan mahkemenin görev alanına giren bir davada kendini görevli sayarak davaya bakmasına ne ad verilir?

Olumsuz Görev Uyuşmazlığı

109. Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak görevli oldukları?

Bakanlar Kurulu Kararlarına karşı açılacak davalar
Müşterek kararnamelere karşı açılacak davalar
Başbakanca alınacak kararlara karşı açılacak davalar
Bakanlıkların düzenleyici işlemlerine karşı açılan davalar

110. Uyuşmazlık mahkemesinin başkanı kimdir

Anayasa Mahkemesi

111. Bir davaya hangi yerdeki mahkemenin bakacağı sorunun çözümlenmesi için konulmuş bulunan kurallara ne ad verilir?

Yetki Kuralları

112. Meclis tarafından yapılan denetime ne ad verilir?

Siyasal Denetim



113. İdare üzerinde uygulanan en etkili ve nesnel denetim yolu nedir?

Yargısal Denetim

114. Çeşitli nedenlerle özellikle siyasi nedenlerle mahkemelerin bir davaya bakmayı reddetmesine ne denir?

Yargı Kısıntısı


115. İptal Davasının özellikleri?

İdareye özgü bir dava türüdür
Konusunu idari işlemler teşkil eder
Amaç, idari işlemin iptal edilmesidir
Menfaati ihlal edilenle tarafından açılır.


116. İdarenin belli koşul durumların gerçekleşmesi halinde, mutlaka belli bir çözümü benimseyerek belli bir idari işlemi yapmak zorunda ise bu yetkiye ne ad verilir?

Bağlı Yetki

117. Tam Yargı Davası niteliğinde olanlar?

Tazminat Davaları
İstirdat Davaları
İdari sözleşmeden doğan davalar
Geri alma davaları

118. İdareye takdir yetkisi bir yasa hükmü, bu yetkiyi idari işlemin hangi öğesinde verebilir?

Konu

119. Danıştay hangi tarihte kurulmuştur?

1868

120. İdare ve vergi mahkemelerinin kurul kararlarına karşı yapılan itirazlar nerede incelenir?

Danıştay

121. Hukuk mahkemeleri ile ceza mahkemelerinin karar ve hükümlerinin son inceleme yeri neresidir?

Yargıtay

122. İdari Mahkemelerin karar ve hükümlerin temyiz yeri neresidir?

Danıştay

123. İdarenin özel hukuk sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların giderildiği yer neresidir?

Adli Yargı

124. uyuşmazlık Mahkemesinin başkanını kim seçer?

Anayasa Mahkemesi

125. Olumlu görev uyuşmazlığının hükümleri?

Görev itirazında bulunulmuş olması
Görev itirazının reddedilmesi
Davanın esası hakkında karar verilmemiş olması
Olumlu görev uyuşmazlığın çıkarılması

126. Uyuşmazlık mahkemesinin başkan ve üyelerining örev süresi nedir?
4
127. Danıştay ve idare mahkemelerinde iptal davaları için öngörülen süre kaç gündür?

30


128. İdare davalarda izlenecek kanun yolları?

Temyiz
İtiraz
Karar Düzeltme
Yargılamanın yenilenmesi

129. İdari yargıda itirazı karara hangi mercii bağlar?

Bölge idare Mahkemesi

130. Temyiz Süresi kaç gündür?

30

131. İtiraz için tanınan süre kaç gündür?

7

132. İptal davasının konusunu ne oluşturur?

İdari işlemler

133. İptal davalarının Danıştay da açılması için kanunda öngörülen süre kaçtır?

60

134. İptal davasını açma süresinin durmasını sağlayan koşullar?

Başvurunun idari dava açma süresi içinde yapılmalıdır
Başvuru idari işlemi yapan makamın üst makamına yapılmalıdır
Başvuru idari işlemin kaldırılması gibi nedenlerle yapılmalıdır
İdari başvuru yolunun kapatılmış olması gerekir




135. İdare iptal davası kararlarının gereğini kaç gün içinde yerine getirmelidir?

30

136. >Yürütmenin durdurulması koşulları?

Bir istem üzerine verilebilir
Ancak açılmış olan bir iptal davasında istenebilir
Durdurma kararı bir güvence karşılığı verilir
Karar gerekçeli olmalıdır

137. Tam yargı davasının sonucunda ilgili borçlar ilama bağlı borçlar tertiplerinden ödenir. Bu tertiplerde yeterli ödenek bulunmaması halinde, ödenek artırımı yoluna gitmeye kim yetkilidir?

Maliye Bakanı

138. İdari Yargıda Temyiz mercii nedir?

Danıştay


140. İdari yargıda olağan Kanun yollarından olan itirazın karara bağlanacağı mercii nedir?

Bölge İdare Mahkemesi

141. İlk derece mahkemeleri tarafından verilmiş olup, yanlış olduğu ileri sürülen kararların yeniden incelenmesini sağlamak üzere davanın taraflarına tanınmış hukuki yolun genel adı nedir?

Kanun Yolu